29 Ağustos 2016 Pazartesi

Dopamin ve Ödül Döngüsü





Blogu takip eden ve mastürbasyon bağımlısı olan arkadaşlar kendinize sorun hayatımdan mutlu muyum diye? Muhtemelen bir çoğunuzun cevabı hayır olacaktır. Mutsuzsunuzdur ve canınız hiçbir şey yapmak istemiyordur. Yapacağınız şeyin size mutluluk vereceğini veya iyi hissettireceğini bilmenize rağmen bunu yapmanın bunun için emek harcamanın gereksiz olduğunu düşünüyorsunuzdur. Yani sürekli bir üşengeçlik ve isteksizlik hali içindesinizdir. Bunun sebebi dopamin ve ödül döngüsünün bozulmasından kaynaklanıyor. Ödül döngüsünün bozulmasının temel sebebi dopamin döngünüzün bozulmasından kaynaklanıyor. Burada ödül nedir? Yukarıda da söylediğim gibi mesela sevdiğiniz bir arkadaşınızla buluşmak size kendinizi iyi hissettirecektir bunun siz de farkındasınızdır. Ama kalkıp, hazırlanıp, otobuse binmek ve dönmek sizi üşendirir çoğunlukla. Burada ödülden kastım sizin hissettiğiniz şeydir. Aynı durum sporda da geçerlidir. Çoğunuz spor yapmıyordur muhtemelen veya yapmaya üşeniyordur naasıl olsa birkaç gün sonra bırakacağım ve bana hiçbir faydası olmayacak diye. İşte bu şekilde düşünmenizin sebebi aslında dopamin ve ödül döngünüzün bozuk olmasından kaynaklanıyor. Bu döngünün bozuk olmasının sebebi de onu porno, mastürbasyon, sigara, aşırı oyun oynamak, aşırı yemek yemek, ot, çöp, uyuşturucu vb. bir sürü aşırı uyarıcı madde ve eylemle bu hale getirmiş olmanız.

Aşağıda küçük çaplı bir araştırmayı paylaşacağım size. Burada uyarıcı etken " aşırı yemek yeme eylemi" ' dir. Bunun yerine yukarıda saydığım uyarıcıları da koyabilirsiniz sorun farklı olmayacaktır.  Makale özetindeki asıl önemli kısmı kalın bir şekilde belirttim. Kararı kendiniz verin.

"Yapılan yeni bir araştırmada, beyindeki ödül, memnuniyet, hareket, ve motivasyon merkezleriyle bağlantısı bulunan dopamin adlı kimyasalın, obezite üzerinde önemli bir rol oynadığını kanıtlayan verilere ulaşıldığı açıklandı. Brookhaven Ulusal Laboratuvarı’nda yürütülen çalışmada, obez farelerin beyin hücrelerinde dopamin D2 reseptörlerinin, zayıf farelere göre daha az düzeyde olduğu tespit edildi. Yapılan araştırmada ayrıca, yiyecek tüketiminin sınırlandırılmasının bu hücrelerdeki D2 reseptör sayısının artmasını sağladığı belirlendi. Nörobilimci Panayotis Thanos açıklıyor. “Brookhaven’da yapılan başka bir çalışmada, obez kişilerde dopamin D2 reseptörlerinin normal kilolu kişilere göre daha düşük düzeyde olduğu ortaya konmuştu. Bu verilere göre, her iki çalışma da birbirini destekliyor.”
Thanos, bu çalışmanın obezitenin ortaya çıkmasında rol alan genetik faktörler ve çevreyle ilgili önemli bilgiler sunduğunu belirtiyor.
Dopamin D2 reseptörlerinin azalmasının sebep mi yoksa sonuç mu olduğunun kesin olarak bilinmediğini söyleyen Thanos, aşırı yemenin reseptör seviyesinde kronik bir düşüşe sebep olabileceğini ve uzun vadede obeziteye neden olacağını belirtiyor. Ancak, genetik olarak D2 reseptör sayısı az olan bir kişinin “bozulmuş” ödül sisteminini uyarmak için aşırı yeme eğilimi gösterebileceği, ve bu durumun obeziteye sebep olacabileceği ekleniyor.
Thanos, her iki durumda da yemek yemenin sınırlandırılmasıyla D2 reseptörlerinde artışın sağlanacağını ve bunun obeziteyle mücadelede etkili bir yol olacağını belirtiyor."



Daha uzun detaylı bir şekilde okumak isteyenler için linki aşağıda paylaşıyorum.

Link: http://www.posta.com.tr/yemek-beynimizde-kokain-etkisi-yapiyor-aytul-farquharson-yazisi-69403

Yazı her ne kadar yemek yeme bağımlılığı konusunda bilgiler paylaşsa da aynı ödül döngüsü mekanizması diğer bağımlılıklarda da mevcuttur.

26 Ağustos 2016 Cuma

Mastürbasyon ile Testosteron Hormonu Arasındaki İlişki ( Doğru Bilinen Yanlışlar)

Merhaba arkadaşlar. Bir süredir şehir dışında olmam sebebiyle yazı yayınlayamadım öncelikle bu süreç için hepinizden özür dilerim çünkü size her hafta bir yazı sözü vermiştim. Bunu telafi etmek için bazı haftalarda 2 yazı yayınlayacağım ve işleyeceğim konular oldukça önemli olacak o yüzden takipte kalmanızı öneririm. Bu hafta işleyeceğim konu hakkında çok fazla tartışma ve spekülasyonlar olan testosteron ve mastürbasyon ilişkisi olacak. Bazı kaynaklar testosteron yapılmadığı sürece testosteronun düzenli olarak arttığını söylerken bazı kaynaklar da mastürbasyon yapılmasa bile testosteronun bir miktar yükseldikten sonra bir noktadan sonra sabitlendiğini söylemektedir. Bunların hangisinin doğru olduğunu size internetten bulduğum bir akademik makale ile açıklamaya çalışacağım.

Paylaşacağım  Çin' deki Zhejiang Üniversitesi 'ne ait 2003 yılında yayınlanmış bir makaledir.

Link: http://www.zju.edu.cn/jzus/article.php?doi=10.1631/jzus.2003.0236

The purpose of this study is to gain understanding of the relationship between ejaculation and serumtestosterone level in men. The serum testosterone concentrations of 28 volunteers were investigated daily during abstinence periods after ejaculation for two phases. The authors found that the fluctuations of testosterone levels from the 2nd to 5th day of abstinence were minimal. On the 7th day of abstinence, however, a clear peak of serumtestosterone appeared, reaching 145.7% of the baseline (P<0.01). No regular fluctuation was observed following continuous abstinence after the peak. ejaculation is the precondition and beginning of the special periodic serumtestosterone level variations, which would not occur without ejaculation. The results showed that ejaculation-caused variations were characterized by a peak on the 7th day of abstinence; and that the effective time of anejaculation is 7 days minimum. These data are the first to document the phenomenon of the periodic change in serum testosterone level; the correlation between ejaculation and periodic change in the serum testosterone level, and the pattern and characteristics of the periodic change.





Şimdi burada ne demek istediklerini size kısaca özetlemeye çalışayım. 28 tane denek erkeği almışlar ve yeterince uzun bir süre incelemişler. Buna göre boşalma gerçekleştikten sonraki 2 ve 5. günler arasındaki testosteron miktarı minimum seviyede iken 7. günden itibaren testosteron miktarı normal olması gereken ideal miktarın %145.7 sine çıkmış yani iki kattan fazla artmıştır. Bundan sonra ise kandaki serum testosteron miktarı normal olması gereken seviyeye düşmüştür. Burdan anlıyoruz ki boşaldıktan ortalama 7 gün sonra testosteron miktarımız zirve yapıyor. Ondan sonra ise normal seviyesine düşüp sabitleniyor ve bir değişiklik gerçekleşmiyor. Zaten olması gereken de bu. Sonuçta herşeyin fazlası zarar demiştik ilk yazılarımızda. Vücut bile kendini bir şekilde dengeliyor ve testosteronun daha fazla artmasına müsade etmiyor. 


Buradan da anlıyoruz ki mastürbasyonu bıraktık diye testosteron manyağı olacağız diye birşey yok. Tabiki düzenli uyku, beslenme ve spor ile testosteron seviyenizi maksimuma çıkarma şansınız var ama unutmayın ki vücudunuzunda bir kapasitesi var. Unutmayın ki testosteron erkekliğin temel hormonudur. Bunu maksimum halde tutmak kesinlikle önemlidir ama fazlası da DHT (Dihidro testosteron) a dönüşerek saç dökülmesine, aşırı sinir ve gerginliğe, rahatsız edici seviyede kıllanmaya yol açar. Testosteron ve mastürbasyon arasındaki ilişkiyi inceleyen başka makaleler de var onların önemli kısımlarını ingilizce bilip de detaylı araştırmak isteyen arkadaşlar için aşağıda paylaşıyorum umarım faydasını görürsünüz. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere hoşçakalın.

Link : http://www.yourbrainonporn.com/book/export/html/148

7 Ağustos 2016 Pazar

Erkekler Neden Kaybediyor?

Bu yazımda size çok hoşuma giden ve çok faydası olacağını düşündüğüm bir TED videosunu ve türkçe çevirisini yayınlamayı düşündüm.








Sizden erkeklere olup bitenleri dikkatlice düşünmenizi istiyorum. Erkekler akademik alanda zayıflıyorlar, sosyal alanda kızlar tarafından yerle bir ediliyorlar, seks hayatlarında da kadınlar tarafından. Bunun dışında, başka da bi sorun yok. E bununla ilgili veriler ne? Okuldan ayrılma verileri oldukça şaşırtıcı. Erkeklerin okulu bırakma ihtimalleri kızlarınkinden %30 daha fazla. Kanada'da, her üç kıza karşı beş erkek okulu bırakıyor. Kızlar her seviyede erkeklerden daha iyi, ilkokuldan üniversiteye kadar. Lisans eğitimini tamamlamak ve diğer eğitim programları arasında erkeklerin kızların gerisinde kalması arasında %10' luk bir fark var. Özel eğitime ihtiyaç duyan her üç öğrenciden ikisi erkek. Ve sizin de bildiğiniz gibi, erkekler kızlara oranla beş kat daha fazla dikkat eksikliği teşhisiyle etiketleniyorlar -- bu yüzden onlara Ritalin veriyoruz.
Bu silinmenin kanıtları nelerdir? Öncelikle, yeni bir mahremiyet korkusu. Mahremiyet derken, başka birisiyle fiziksel ve duygusal ilişki kurmaktan bahsediyoruz -- özellikle de belirsiz, çelişkili ve dikkat çekici işaretler veren, karşı cinsten birisiyle ilişki kurmaktan. Ve her yıl, üniversite öğrencileri arasında rapor edilen utangaçlık üzerine bir araştırma yapılıyor. Ve burada devamlı artan bir erkek sayısı göze çarpıyor. Ve burada iki tür var. Bu bir sosyal bozukluk. Eski utangaçlık reddedilme korkusundan geliyordu. Bu yabancı topraklardaymışsınız gibi hissettiren sosyal bozukluk. Özellikle karşı cinsle başbaşayken ne diyeceklerini, ne yapacaklarını bilemiyorlar. Yüzyüze konuşmanın ne olduğunu bilmiyorlar, birileriyle rahatça konuşabilmeyi ya da onu dinlemeyi sağlayan sözlü ve sözsüz kuralları bilmiyorlar.
Burada sosyal yoğunluk sendromunu geliştiriyorum, ve bu erkeklerin neden kadınlarla ilişki yerine erkeklerle arkadaşlığı seçtiklerini inceliyor. Öyle görünüyor ki, erken çocukluktan bu yana, erkekler, diğer erkeklerin arkadaşlığını tercih ediyor -- fiziksel olarak. Ve burada aslında bir kortikal uyarılma görüyoruz, çünkü erkeklerin yanında hep erkekler olmuştur: takımlarda, külüplerde, çetelerde, cemiyetlerde, öcellikle de orduda ve sonra barlarda. Sonra bu beraberlik Super Bowl Sunday ile zirve yapıyor, erkeklerin tamamen yabancı başka erkeklerle tuhaf giyinmiş Green Bay Packers'tan Aaron Rodgers'ı izlemeyi yatak odasında tamamen çıplak Jeniffer Lopez'le olmaya tercih ediyorlar. Şimdiki problem de, onların devamlı olmayan internet ilişkilerini karşılıklı ve anlık sosyal ilişkilere tercih etmeleri.
Bunun nedenleri nedir? Bu istenmeden gelinen bir sonuç. Bence bu aşırı internet kullanımı, aşırı vide oyunları ve pornografiye ulaşabilme. Problem şu ki, tüm bunlar uyarıcı bağımlılıklar. Madde bağımlılığı, daha fazlasını istetir. Uyarıcı bağımlılıklar, daha farklısını istetir. Uyuşturucularda, aynı şeyin daha fazlasını istersiniz --çok farklı. Bu yüzden, uyarılmışlığı devamlılığı için yeniliklere ihtiyaç duyarsınız.
Ve problem şu ki, endüstri bunu sağlıyor. Jane Mc Gonigal geçen yıl şöyle demişti bir erkek çocuk 21'ine geldiğinde çoğu zaman yalnız başına olmak üzere 10.000 saat video oyunu oynamış olacak. Hatırlarsanız, Cindy Gallop da erkekler sevişmek ve porno izlemek arasındaki farkı bilmiyor demişti. Ortalama bir erkek çocuk haftada 50 porno videosu izliyor. Ve elbette yüz tane izleyeni de vardır. Ve porno endüstrisi Amerika'nın en hızlı büyüyen endüstri alanı -- yılda 15 milyar. Hollywood'da yapılan her 400 filme karşı, yeni yapılan 11,000 porno filmi mevcut.
Bunun sonucu, hızlıca, yeni bir uyarılmışlık türü. Erkeklerin beyinleri, dijital olarak şunlara göre yeniden döşeniyor: değişime, yeniliğe, heyecana ve devamlı uyarılmışlığa. Bu da, analojik, sabit ve interaktif olmayan geleneksel eğitimden tamamen uzaklaştıkları anlamına geliyor. Yavaş yavaş kurulan romantik ilişkilerden de tamamen uzaklaşıyorlar.
Peki çözümü ne? işte bu benim işim değil. Ben sizi uyarmak için buradayım. Çözmek sizin işiniz.
Peki ama kimler endişelenmeli? Tek endişelenmesi gerekenler kızların ve erkeklerin aileleri, eğitimciler, oyun tasarımcıları, film yapımcıları ve konuşabilecekleri, dans edebilecekleri yavaşça aşk yapabilecek ve evrimsel baskılara katkıda bulunarak türümüzü kabuksuz sümüklüböceklerden üstün tutabilecek gerçek bir erkek isteyen kadınlar. Sümüklüböcek besleyenler alınmasın lütfen.

1 Ağustos 2016 Pazartesi

Porno Ve Mastürbasyonu Bırakmanın 40 Faydası



Bu yazıda bağımlılıktan kurtulduktan sonra çoğu kişinin kendinde gördüğü değişikliklerden derlenerek oluşturan bir liste var. Bunların hepsi sizde de olacak diye kendinizi şartlamanız doğru olmaz ama ben yine de en yaygın olanların yanına bir (+) işareti koyarak bunları belirteceğim. Umarım hepiniz bu faydaların hepsini görürsünüz.

1 ) Zihin berraklığı ve dikkat dağınıklığının azalması   +

2) Fiziksel etkinliklerde ( spor vs.) daha iyi kondisyon

3) Depresyonun yok olması ve " benim artık bir sorunum yok" düşüncesi

4) Yakın zamanda olmuş olayları daha kolay hatırlama, konuşmaları daha kolay kavramak, daha keskin bir zeka  +

5) Kendini en güzel kızlara layık hissetmek

6) İnsanlarla iletişim kurmanın önceden sıkıntı verirken artık eğlenceli bir aktivite haline gelmesi  +

7) Sakalların daha çabuk uzaması +

8) Dinlediğiniz müziklerin daha anlamlı gelmesi ve daha çok zevk vermesi +

9) Garip durumlarda serinkanlı davranabilme

10) Geçmişte yapılan olayları daha iyi hatırlama +

11) Önceden bir filme başladığında bölük pörçük izlerken artık tek parçada izleyebilmek

12) Gerçekten diri ve canlı olduğunu hissetmek ve daha güçlü bir ruh haline büründüğünüzü hissetmek +

13) Cildin daha iyi görünmesi

14) Rahatça utanmadan herşeye gülebilmek

15) Kadınların iç ve dış güzelliklerine daha fazla hayran kalmak

16) Daha az uykuya ihtiyaç duymak

17) Daha az sinirlilik +

18) Sert ereksiyonlar +

19) Göğüs, omuz ve boyun kaslarının daha çok gelişmesi (egzersiz olmadan)

20) Daha canlı bakan gözler

21) Daha net ve sert bir ses +

22) Nefret ve öfkenin azalması +

23) Filmlerin, romanların ve sanatsal öğelerin daha fazla takdir edilmesi. ve onlara ilgi duyulması

24) Rüyaları daha iyi hatırlama +

25) Farklı konularda üzerinde çalışmaya gerke kalmadan veya daha az çalışarak daha çok bilgi  sahibi olmak ( zihin daha iyi durumda olduğundan ) +

26) Sabah erken kalkmanın daha kolay olması

27) Matrix'teki Neo gibi algı ve sezgilerin artması +

28) Kendi yaşıtınız dışındaki yaşlılar ve çocuklarla arkadaşlık etmenin eskiye göre daha çok keyif vermesi

29) Şeker ve alkol krizlerinin sona ermesi

30) Akıl ve zihinsel kapasitenizi arttırma isteği

31) Ailenize karşı yaşadığınız sinir patlamalarının sona ermesi

32) Kadınların yaptığı rahatsız edici aktivitelerin daha katlanılabilir gelmesi

33)  Kadınlarla belirgin derecede artan aranızdaki çekim +

34) Ev işlerinin artık daha kolay gelmesi

35) Büyük resmi daha kolay görebilmek (Olayların ardındaki detayları ve asıl sebeplerini, sonuclarını )  +

36) Kadınlara bakarak onların size karşı olan enerjisinin iyi veya kötü olduğunu anlayabilme yeteneği +

37) Kızlara arkadaş olarak yaklaşabilme yeteneği

38) Hiçbirşey artık sizi strese sokamaz +

39) Erkekler size daha fazla saygı duyar

40) Erkekler sizin varlığınızdan korkar