26 Mayıs 2016 Perşembe

NoFap Günlüğü #1. Hafta



Günlüğü haftalık olarak eklemeye karar verdim bundan sonraki haftalar da bu şekilde olacak. Her gün kendimde hissettiğim değişiklikleri kendime (ve size) yaptığım telkinleri önerileri tavsiyeleri bu günlüklerde paylaşacağım. Umarım faydalı olur.

1. GÜN

İlk gün oldukça rahat geçti diyebilirim. Mastürbasyon Bağımlılığından Kurtulma Yolları yazısında paylaştığım kendine aktivite yaratma yöntemi işe yarıyor. Bunun haricinde sizi uyaran etkileri de mutlaka ortadan kaldırmalısınız. Mesele ben tüm gün evdeydim pencereden dışarı bile bakmadım herhangi bir uyarıcı etken görmemek için. Aynı şekilde pek televizyon izleyen biri de değilim ama haberleri kaçırmamaya çalışırım. Bilen bilir NTV spikerleri bu konuda ilahtır. Ama habere odaklanınca spikerin yarattığı uyarıcı etkinin azaldığını fark ettim. Bugün şunu anladım bu bir kandırmaca oyunu. Beyniniz sizi, siz de beyninizi kandırmaya çalışıyorsunuz. Kim galip gelirse kazanıyor. Evde yalnızsanız kendinize meşgaleler yaratmanız çok önemli. Arkadaşlarınızla buluşmalar ayarlayın. Hiçbiri olmuyorsa odanızı toplayın, temizleyin. Bu sizi yeterince oyalar ve yorar zaten. Bunun haricinde bugün halısaha maçım vardı. Oynarken daha motive ve oyuna daha odaklanmış bir vaziyetteydim. Daha önce böyle bir etki sezmemiştim. 

2. GÜN

Sabah feci bir ereksiyonla uyandım ama neyse ki atlattım. 2. Günden itibaren testosteron seviyesi arttığı için normal olduğunu düşünüyorum . " Brain Fog" denilen kafadaki gereksiz doluluk  ve yaptığınız şeylere odaklanmanızı engelleyen o şey eskisi kadar yoğun değil.  Yaptığım işleri daha motive bir şekilde yapabiliyorum. Düzenli olarak sporumu yapmaya devam ediyorum. Eskiden yorulduğum zaman daha kolay pes ediyordum.  Bugün normal sporumu yaptım bir de üstüme yürüyüş yapmama gerek yok,  yarın yaparım diyip kendimi kandırırdım. Artık kandırmıyorum. Ne gerekiyorsa onu o anda aklıma gelir gelmez yapıyorum. 

3. GÜN

Bu süreçte beni en çok zorlayacak şey evde geçirdiğim zamanlar olacak sanırım. Özellikle de evde yalnızken. Aklınıza gelen cinsel düşünceleri ve imgeleri savuşturmak bir süre sonra alışkanlık haline geliyor. Zaten olması gereken de bu sanırım. Zaman zaman " Yap gitsin ne olacak"  şeklinde boşvermişlikle birlikte gelen dürtüleri , dürtü gelir gelmez hemen bir aktivite veya meşgale bularak savuşturuyorum. Bir şeye odaklandığımda dürtü de otomatik olarak yok oluyor. Çok fazla yemek yediğimde de bu dürtünün kendiliğinden oluştuğunu fark ettim. Sofradan şişkin bir şekilde kalkmamak önemli. 

4. GÜN 

Bugün önceki günlere göre çok daha rahat uyandım.  Kontrol edilemez seviyede bir ereksiyon yoktu.  Bunu son günlerdeki uyaranların azalmasına bağlıyorum. Bir önceki gün uyarıcı etkiye maruz kalınca ertesi sabah mutlaka ciddi bir ereksiyonla kalktığımı fark ettim. Etrafınızdaki uyarıcıları yok ettiğinizde, beyninizi ve vücudunuzu meşgul ettiğinizde  ve yorduğunuzda ,  bu merete bulaşmak için bir sebebiniz kalmıyor. Özellikle dışarıda geçirilen zamanlarda kontrollü davranılmalı ve göz mastürbasyonundan mümkün olduğunca kaçınılmalı. Dışarıda çok fazla uyarıcı var ve bunlar daha sonra yalnızken evde aklınıza girebiliyor. Bunlar aklınıza girdiğinizde bu sürece ne için başladığınızı hatırlamak ve yaşadığınız olumlu deneyimleri, kenidinizde farkettiğiniz değişiklikleri aklınıza getirmek çok önemli. 

5. GÜN

Dün geç saatte yatmama rağmen bugün yine her zamanki kalktığım saatte kalktım ve ilginçtir hiç yorgun değilim. İstesem yatıp bir saat daha uyuyabilirdim tembellik yapıp ama ihtiyaç duymadım. Bunun haricinde geçmiş günlerde olan olayları hatırlamak, hafızamda onlara ulaşmak konusunda önceye göre daha başarılı olduğumu fark ettim. Ayrıca yaşadığım ana odaklanmayıp öylesine yaşayan ben, artık yaşadığı ana sonuna kadar odaklanan ve ondan mümkün olduğunca çok keyif almaya çalışan bir birey haline geldim. 

6. GÜN

Bugün aşırı sıkıcı geçti. Canım hiçbir şey yapmak istemedi. Bir ara herşeyi boşver yap gitsin dedim içimden ama sonra vazgeçtim. Yapmak isteme sebebim dayanılmaz azgınlık değil sıkılmışlık hissiydi. Neyse ki sonradan vazgeçtim. Açıkcası yapmaya bile üşendim. Gözlemlediğim kadarıyla günler geçtikçe amacınızı unutup ondan uzaklaşıyorsunuz. Böyle anlarda ne için başladığınızı hatırlamak önemli.

7. GÜN

Çok uzun zamandır beni çok etkileyen olaylar haricinde rüya görmüyordum veya gördüysem de hatırlamıyordum. Son 3-4 gecedir her gece en az 2 rüya görüyorum ve neredeyse hepsini tam detayıyla hatırlayabiliyorum. Ağız tadıyla rüya görmeyi özlediğimi fark ettim. Neyse ki bugün dünkü sıkılgan ve üşengeç halimden eser yok. Bunlara ek olarak son zamanlarda yaptığım sohbetlerde daha tatmin olur hale geldim. Önceden çabuk sıkılırdım. Bu sorun büyük ölçüde ortadan kalktı. Sohbet etmek konusunda artık daha istekliyim. Siz istekli olunca  bu karşı tarafa da yansıyor ve konuşma kaliteniz artıyor. 

23 Mayıs 2016 Pazartesi

Mastürbasyon Bağımlılığından Kurtulma Yolları #2



Bu yazım biraz gecikti kusura bakmayın. Bir yandan günlük hazırlıyorum. Geçirdiğim her gün için birşeyler yazıyorum. Sizce bu günlüğü siteye nasıl eklesem? Ayda bir tek başlık halinde rapor gibi mi eklesem yoksa hafta hafta mı eklesem. Tavsiyelerinizi mail olarak yazarsanız sevinirim. (nomorefappening@gmail.com) Maddelere önceki yazımdan devam ediyorum.

#4 EVDE ÇIPLAK DOLAŞMAYIN
Ailenizle yaşıyorsanız bu zaten pek mümkün değildir ama odanızda olsanız veya evde kimse olmasa bile evde kesinlikle yarı çıplak şekilde dolaşmayın. Tespitlerime göre bu dolaylı olarak mastürbasyon sürecini tetikliyor. Duşa girerken mecburen soyunuyoruz ne yapalım derseniz, mümkün olduğunca aynalardan uzak durun kendinize ve cinsel organınıza bakmayın. Temel amacınız sadece duşta vücudunuzu temizleyip çıkmak olsun. Duştan çıkınca da bir an önce bornozunuza sarınıp saçınızı kurulayıp üstünüzü giyinin. Özellikle havaların ısındığı şu bahar-yaz geçiş dönemlerinde sıcaktan bunalma bahanesiyle evde çıplak dolanmayın atlet giyin hafif pamuklu şeyler giyin ama çıplak durmayın kesinlikle.

#5 HER GÜN SOĞUK DUŞ ALIN

Alevlendiğinizde, dürtülerin ve uyarıların etkisini göstermeye başlayıp  durup dururken ereksiyon olmaya başladığınızda veya beynininizn sizi dopamin istediği için yanıltmaya çalışıp eski halinize döndürmek istediğini fark ettiğinizde hemen duşa girin ve mümkün olduğunca soğuk bir şekilde duş alın. Beyin otomatik olarak süreci sonlandırıyor çünkü vücut ısınız ani bir şekilde düşüyor. Bu sırada beyin  dopamin vb. lüks ihtiyaçlarla ilgilenmek yerine vücut ısınızı yükseltmeye yönelik önlemler alıyor dolayısıyla dopamin ihtiyacı geri planlara atılıyor. Mastürbasyon alevlenmeniz de sona eriyor. En etkili yöntemlerden biridir. Oruç döneminde de beyin benzer bir mekanizma oluşturuyor. Gerçekten açken aklınıza mağlum işler gelmez. Çünkü o sırada beyin elindeki kaynakları mümkün olduğunca idare kullanmaya çalışıyor. Bu tarz hayati anlarda (açlık, vücut ısısının düşmesi, aşırı derecede yorgunluk, hastalık) beyin bu hayatı durumlara odaklanarak onu gidermeye çalışıyor ve diğer ihtiyaçları geri plana atıyor.

#6 SOFRADAN ŞİŞİK BİR MİDEYLE KALKMAYIN

Azımsanmayacak derecede önemli bir madde. Yukarıda beynin rahat, bolluk, lüks dönemlerinde dopamin ihtiyacı duyduğunu söylemiştik. Midenizi tıka basa doldurduğunuzda üstünüze çöken tembellik emin olun sizi mastürbasyon yapmaktan alıkoymaz. Bunun yanında midenizi zorladıkça büyü ve genişler. Erkeklerdeki testis bölgesine daha fazla baskı yapar bu da dolaylı olarak daha fazla uyarılmaya sebep olur. Uyarılma en son istediğimiz şeylerden biri bunu unutmayalım. Şişkin bir mideyle kalkmak yerine azar azar ama sık yiyelim.

#7 ÜŞENDİĞİNİZ ŞEYLERİ YAPMAYA ÇALIŞIN

Yaptığınızda size fayda sağlayacağını düşündüğünüz ama üşendiğiniz şeyleri ne olursa olsun yapın. İçinizden binbir defa küfür ederek bile yapıyor olsanız yine de yapın. (Spor, kitap okumak, ders çalışmak) Bu gibi şeyler size her zaman eğlenceli gelmeyebilir veya yapmak istemeybilirsiniz ama bunları yapmak hem kişisel gelişiminizde hem de bu NoFap sürecinde çok önemli bence. Mesele ben bu yazıyı hazırlarken bilgisayarım dondu hem bugun yazdığım günlüğümün bir kısmı hem de bu yazı tamamen silindi. Ben de oturup üşenmeden tekrar yazdım. Bunun faydası ne ola ki? Bunun faydası şudur: Şuana kadar beyninizi kolay elde edilen zevklerle dopamin manyağı haline getirdiniz. Kolay bir şekilde yaptığınız bir işten zevkinizi alıp oturuyordunuz bunun sonucunda da sürkeli yaptığınız şeyler size zevk vermemeye başladı artık. Bu döngüyü kırmaya çalışıyoruz. Kolay zevklerden, çaba harcamadan basit bir şekilde elde edilen zevklerden kurtulmak amaç. Spor yapamayacak kadar yorgunsunuz. Ama kendinizi zorladınız ve yaptınız son sette belki ağırlığı bir tarafınızdan terler akarak kaldırdınız ama kaldırdınız sonuç olarak. Bunun yarattığı his hiçbir sanal dopamin kaynağı ile boy ölçüşemez. Veya arkadaşlarınız online oyun oynuyorken siz oturdunuz ders çalıştınız sonucunda da iyi bir not aldınız. Bunun verdiği zevk online oyunda alabildiğiniz hiçbir zevkle kıyaslanamaz. Hayatta her zaman zevk aldığınız şeyleri yapacaksınız diye bir kaide yok işte bu madde bunun farkına varmanızı sağlayacak. 

16 Mayıs 2016 Pazartesi

Mastürbasyon Bağımlılığından Kurtulma Yolları #1



Bu yazı dizimde mastürbasyon ve porno (her türlü cinsel içerik resim video buna dahildir.) bağımlılığından kurtulmak için size işinize yarayacak birkaç ipucu vereceğim. İleriki yazılarımda da bu ipuçları devam edecek.  Bilmenizi isterim ki bu maddelerde sadece hoşunuza gidenleri veya kolay bulduklarınızı uygulamak sizi başarıya ulaştırmaz. Mümkünse hepsini aynı anda uygulamaya çalışın.


 #1 GÜNÜNÜZÜ PLANLAYIN 

Çoğu kişinin boşlukta kaldığı ve canı sıkıldığı için bu merete bulaştığının farkındayım eminim siz de farkındasınızdır. İnsanın canı sıkıldığında dopamin ihtiyacı duyar bu yüzden ya bir dal sigara yakar ya bir doz kokain çeker veya masturbasyon yapar. Tavsiyem mümkünse bir önceki günden bir sonraki gün için hatta mümkünse haftanızı dolduracak aktiviteler planlayın. Arkadaşlarınızla buluşmalar ayarlayın veya birlikte birşeyler yapabileceğiniz aktiviteler keşfedin. Asosyalim, 2-3 arkadaşım var, onlarla da sürekli buluşamıyorum, vaktimin çoğunu evde geçriyorum diyen arkadaşlar için gelecek şimdiki kısım. Mecburen vaktinizin çoğunu evde geçiyiriyorsunuz ev de boşalınca direk mağlum aktiviteye yöneliyorsunuz. En zoru da bu durumda bırakmak maalesef. Öncelikle size tavsiyem hoşunuza giden veya sizi mutlu edeceğinizi düşündüğünüz, size katkı sağlayacağını düşündüğünüz aktivitelerin listesini yapın. Bu listeyi yaparken şuna dikkat edin. Sizin bir bağımlılığınız var ve bundan kurtulmaya çalışıorsunuz. Bu bağımlılığın yarattığı yoğun dopamin ihtiyacını MMORPG oyunlardan veya buna benzer şekilde başka kolay yollardan almaya çalışırsanız bu sefer de bunlara bağlanırsınız. Bu tarz aktiviteleri nasıl anlarım derseniz mastürbasyonu bırakmaya başladıktan sonra zaten beyniniz size dopamin ihtiyacını gidermek için çeşitli aktiviteler önerecek. Beyninizi dinleyin ve bu aktivitelere sınır koyun.Bir bağımlılık batağından kurtulayım derken bir başka bağımlılık batağına saplanırsınız ki bu bize birşey kazandırmaz. Aktivite listesini yaparken size yaparken birşeyler kazandıracağını düşündüğünüz şeyleri üste yazın. (Kitap okumak, spor yapmak, mesleki branşınızla veya ileride yapacağınız meslekle ilgili araştırmalar yapmak, yabancı dil öğrenmek gibi..) Bunun haricinde size keyif vereceğini düşündüğünüz aktiviteleri de yazabilirsiniz. (Online oyunlar, film izlemek, dizi izlemek, karikatür dergisi okumak vb..) Fakat bu aktivitelere mutlaka sınır koyun ve bu sınırı koyarken de mümkünse elinizi korkak alıştırın. Dediğim gibi bir bağımlılıktan kurtulmaya çalışırken başka bağımlılıklara yakalanmak istemezsiniz. Bu aktivite listesini biyere yazın veya telefonunuza kaydedin ve boşta kaldıkça bu aktiviteleri sırasıyla yapın. Tüm aktiviteleri yapmadan yaptığınız bir aktiviteyi tekrarlamayın. Böylelikle yapmaktan çok hoşnut olmadığınız aktiviteleri de yapmak zorunda kalacaksınız. Güzel bir yöntemdir hem sizi dolu tutar hem de kendinizi geliştirmenizi sağlar.

#2 YALNIZ KALMAYIN

En önemlilerinden biri. Mümkün olduğunca evde yalnız kalmamaya çalışın. Evde birilerinin olduğunu bilmek, her an basılabileceğinizi düşünmek, rahat davranmanızı dolayısıyla beyninizin mağlum işi yapmayı istemesini önler. Ne olacak ki kapıyı kaparım kitlerim işimi görürüm diyebilirsiniz. İşte burada yine siz ve iradeniz baş başa kalıyorsunuz. Evde ne yapıyorsanız yapın odanın kapısını kilitlemeyin. Aynı şekilde tuvalette de çok kalmadan işnizi bitirdikten sonra hemen çıkın. Eğer ev halkı şehir dışına çıktıysa ve siz yalnız kalmak durumunda kaldıysanız mümkün olduğunca evde az kalmaya çalışın. Bir amacınız olması gerekmiyor dışarı çıkmak için. Çıkın gerekirse boş boş dolaşın. Yürüyüş yapın mesela kitap okuyacaksınız çıkın dışarı parkta bahçede okuyun. Eve uykunuz geldiğinde dönün.

#3 KENDİNİZİ YORUN

İşten veya okuldan yorulmuş ölmüş bitmiş halde döndüğünde aklına mastürbasyon gelen yoktur heralde. Eğer geliyorsa zaten yeterince yorulmamışsınız demektir. Gün içinde kendinizi mümkün olduğunca yorun. Yorulmadıysanız spor yapın evde şınav çekin mekik çekin ne yaparsanız yapın ama kesinlikle yorulun. Kafa yorgunluğu veya fizik yorgunluğu fark etmez her ikisi de olabilir yeter ki yorun kendinizi.



Şimdilik burada bırakıyorum maddeler devam edecek. Yazımı okuduğunuz için teşekkürler.

10 Mayıs 2016 Salı

"Coolidge Effect" Nedir?

Blog açılalı yaklaşık bir on gün oldu. Yazdığım yazılara yorum gelmediği için yazılarımı kaç kişi okuyor veya kaç kişi blogumun müdavimi bunu anlamak oldukça zor oluyor. Bu yüzden yazılarımı takip eden arkadaşlar yazılarımın altına yorum bırakırsa veya mail adresime(nomorefappening@gmail.com) takip ettiğini belirten bir mail atabilirse benim için gerçekten motive edici olur. Şimdiden teşekkürler yorumlarınız için.



Bir erkek fareyi bir dişi fare ile aynı kafese koyarsanız ne olur? Önce aşırı bir çiftleşme daha sonra bu süreç devam ettikçe erkek farenin aynı dişi fare ile birlikte olmaktan sıkıldığı  ve ona karşı ilgisini kaybettiği gözlenir. Dişi fare daha fazlasını istese bile erkek fare dişiden alacağı zevki almıştır. Peki kafesten dişi fareyi çıkarıp yeni bir dişi fare koyarsak ne olur? Erkek faremizin çiftleşme isteği geri döner ve yeni dişi fareyi etkilemek için çabalar tıpkı kafese ilk kez bir dişi fare konulduğu andaki gibi. Bu süreç bu şekilde erkek fare ölene kadar devam ettirilmiş ve farenin aynı tepkileri verdiği gözlemlenmiş. Bu özellik bütün memeli canlılarda görülüyor ve buna psikolojik dilde Coolidge Effect deniyor. Benzer bir deney dişi fare yerine porno yıldızları gösterilerek erkekler üzerinde yapılmış ve bunun sonucunda erkeklerde daha kısa sürede daha çok sperm üreterek boşaldıkları gözlemlenmiş. Daha önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz gibi insanları internetten porno izlemeye yönelten en önemli sebep budur. Farklı dişilerle çiftleşme isteği. (Sanal bile olsa evet.. ) Fare deneyindeki gibi  internette bir pornoyu gördüğünüzde beyniniz, sizi o iki boyutlu pixellerden oluşan dişiyi döllemek üzere bir komut oluşuyor. İnsanlarda, farelerde, hatta tüm memelilerde bu komutun oluşmasının sebebi dopamindir. Yenilikler dopamini tetikler. Hoşunuzda giden yeni bir kıyafet aldığınızda veya PS4 aldığınızda evinize gidip onu giymek veya oynamak için duyduğunuz isteğin sebebi tamamen budur. Dopaminin bize zevk ve motivasyon sağladığını önceki yazılarımızda paylaşmıştık. Dopamin aynı zamanda beyinde bir ödül döngüsü yaratır.

Eski çağlarda ödül döngüsü insanların hayatta kalmalarını ve genlerini sonraki nesillere aktarabilmesini sağlamıştır. O döneme göre düşünürsek insanın yegane ödülü yemek, barınak, sex, aşk, arkadaşlık ve en önemlisin yenilikti. Bunlar doğal tetikleyicilerdir. Yani bağımlılık yaratmazlar. Kaldı ki bu yukarıda saydıklarım zaten insanın temel ihtiyaçlarıdır. Dopaminin evrimsel amacı ise insanın genlerine ve onu aktarma dürtüsüne hizmet etmesidir. Bazı şeyler dopamininize az, bazıları ise çok etkir. Mesela şurada çikolata görse ağzı sulanmayacak yoktur veya dondurma. Ama brokoli ve ıspanak aynı etkiyi yaratmaz. İşte bunun sebebi dopamindir. Unutmayalım ki şeker de bir dopamin tetikleyicidir ve bilindiği üzere çikolata ve dondurmada bolca bulunur. Diğer örneğimiz olan ıspanak ve brokolide ise yok denecek kadar azdır. Dopaminin genlere yaptığı bu katkı 2000 li yıllara kadar bilinmiyordu. O döneme kadar dopamin sadece bağımlılıklara sebep olan bir molekül olarak biliniyordu. Dopamin daha önceden zevk molekülü olarak biliniyordu ki bu çok yanlıştır. Dopaminin temel görevi insanları bir ödülü elde etmeye motive etmektir. Elde ettikçe tatmin olmayıp daha fazla istememizin sebebi de dopamindir.

Yeniliklerin dopamini en kolay tetikleyen şey olduğunu söylemiştik. İnternetteki pornolar ise bu yeniliklere sadece bir tıkla erişmemizi sağlıyor. Fare deneyinde kafese konulan yeni eş bizim için yeni çekilmiş veya yeni keşfedilmiş bir porno, çekici bir kadın resmi olabiliyor. Bunlara o kadar kolay ulaşabiliyoruz ki bir tanesiyle de beynimiz tatmin olmuyor hepsini aynı anda sekmeler halinde açıyoruz. Çünkü ne kadar kolay bulursak, bulduğumuz şeye ilgimizi kaybetmemiz de daha çabuk oluyor. 10 dakika içinde bir ayda göremeyeceğimiz kadar kadın görüyoruz ve bunun sonucunda beynimiz dopamin bombardımanına mağruz kalıyor. Atalarımız buna alışkın olmadığı için onların zamanında oluşan ödül döngüsü tamamen yok oluyor. Bunun sonucunda da hayattan zevk almayan, hiçbir şeyden memnun olmayan bireyler haline geliyoruz.





6 Mayıs 2016 Cuma

Pornonun Zararları Nelerdir? #2

Geçen yazımızın son kısmında dopamin döngüsünü açıklamıştık. Bu yazımızda ise bu döngüye ilişkin bazı makaleler ve kanıtlar sunacağız. Geçen yazdığım yazının bir özeti olarak şunları tekrardan yazmak isterim.
Eğer beyninizde yeteri kadar dopamin reseptörü varsa (beyninizi porno, mastürbasyon, uyuşturucu, alkol, sigara gibi uyarıcılarla dopamin bağımlısı yapmadıysanız) hayatta yaşadığınız çok küçük şeylerden bile zevk alma şansınız olur. Dışarıda gördüğünüz güzel bir çiçek veya yolda gördüğünüz değişik bir taş bile hoşunuza gider ve size keyif verir. Eğer dopamin dengeniz mahvolmuşsa bu söylediklerim komik geliyor olabilir fakat gerçek bu.

Dopaminin Sosyal Hayata Etkisi 

Makalenin orjinalini okumak isteyenler için öncelikle linkini vereyim: https://www.sciencedaily.com/releases/2010/02/100203084254.htm

Yapılan araştırmalara göre beynin Striatum bölümündeki D2 ve D3 (Dopamin Reseptörleri) sosyal bir hayata sahip olmanız ve kurduğunuz sosyal ilişkilerde girişken olmanızla doğrudan ilişkili. Bu Striatum denilen bölüm ayrıca size yaptığınız aktivitelerde ödül - motivasyon dengesini kurar. Bir iş başardığınızda bir halısaha maçında kazandığınızda veya oynadığınız bir oyunda o raundu kazandığınızda bir sonraki sefer için daha fazla motive olmanızı sağlayan şey budur. Bir şeyler başarırsınız ve tatmin olursunuz keyif alırsınız. Bu bölüm bununla doğrudan ilişkilidir. Bu denge de beyninizdeki dopamin reseptörüyle doğru orantılıdır.

Bu araştırmada reseptör açısından sağlıklı bireylerin PET denilen bir cihazla beynindeki dopamin reseptörü yoğunluğu incelenmiş ve şu kanıya varılmış.

This data suggests that people who achieve greater social status are more likely to be able to experience life as rewarding and stimulating because they have more targets for dopamine to act upon within the striatum."
Yani diyor ki Striatumunda dopamini tetikleyecek amaçları, hedefleri olan, bir iş başarma amacında olan  insanlar için hayat, çok daha çekici ve ödüllendirici bir görünüm sergiliyor. Ayrıca bu insanlar sosyal olarak da diğerlerine göre çok daha iyi durumda oluyor. Özetle düşük yoğunluktaki  dopamin reseptörü düşük kalitede sosyal hayat, yüksek yoğunluklu dopamin reseptörü yüksek kalite sosyal hayat. Ayrıca reseptör yoğunluğu fazla olan kişilere ailelerinde, arkadaşlarından ve çevrelerinden daha fazla sosyal anlamda destek görüyor.

"The current data suggest that vulnerable individuals with low D2/D3 receptors may be vulnerable to lower social status and social supports, and these social factors have previously been suggested as contributors to the risk for alcohol and substance use."
Burada ise az sayıda reseptörü olan kişilerin alkol bağımlılığı ve madde bağımlılığına (sanırım bunlara porno ve mastürbasyon bağımlılığını da ekleyebiliriz.) çok daha yatkın olduğunu söylüyor.

Dopamine Karşı Duyarsızlaşma

İnsanlarda ve farelerde yapılan deneylerde uyuşturucu ve yemek bağımlılığı olan kişilerin dopamin reseptörlerinin düşüş eğilimi gösterdiği ortaya çıkmıştır. Bu düşüşün sebebi dopamin seviyesindeki hızlı artış ve bağımlılığa dönüşen bu davranışların her tekrarlanışında beynin dopamin salgılanmasına alışmasıdır. Bunun sonucunda reseptör sayısı azalır, kalan reseptörler ise dopamin algılama konusunda daha az duyarlı olur. Buna da duyarsızlaşma denir.

Buradan anlamaktayız ki sadece dopamin reseptörü sayısı değil dopamin reseptörlerinin kalitesi de önemlidir. Yazının orjinaline aşağıda ulaşabilirsiniz.

Human studies as well as rat studies show that the dopamine receptors are downregulated in subjects addicted to drugs and food.[2][3] This downregulation occurs as a result of sharp increases in dopamine levels when dopamine repeatedly floods the brain during addictive behavior. Here, over-stimulation decreases the number of receptors, and the remaining receptors become less sensitive to dopamine. This process is called desensitization. 

[2] Johnson, Paul M., and Paul J. Kenny. "Corrigendum: Dopamine D2 Receptors in Addiction-like Reward Dysfunction and Compulsive Eating in Obese Rats." Nature Neuroscience 13.8 (2010): 1033. Print. 
[3] Fehr, C., I. Yakushev, N. Hohmann, H.-G. Buchholz, C. Landvogt, H. Deckers, A. Eberhardt, M. Klager, M. N. Smolka, A. Scheurich, T. Dielentheis, L. G. 

Mastürbasyon Sonucu Dopamin Reseptörlerinin Duyarsızlaşması

Bildiğimiz gibi mastürbason genital bölgenin cinsel olarak uyarılması sonucunda orgazma ulaşmak amacıyla yapılan bir hareket. Bu mastrübasyon sırasında beynimizin dopamin salgılama şeklinin, sex, uyuşturucu ve yemek yerkenkiyle (yemek bağımlılığı olan kişiler için) aynı olduğu tespit edildi. Bu durumda sık sık mastrübasyon yapan kişilerin beyninde de dopamin reseptörü sayısının azalması kaçınılmaz.

Masturbation is the sexual stimulation of the genitals, usually to the point of orgasm. During masturbation, dopamine floods the brain in a manner similar to sex, drugs, or food. Therefore, it is within the realm of possibility that repeated masturbation at high frequency can also result in a decrease in the amount of dopamine receptors (particularly D2) in the brain. In other words, frequent masturbation *could*, in theory, make your brain less sensitive to dopamine. 

Yabancı bilim adamlarının dopamin reseptörü ve hayat kalitesi üzerine çok ciddi araştırmaları var. Son birkaç yıldır da dopamin ve mastürbasyon arasındaki ilişki incelenmeye başlanmış durumda. Ülkemizde bu tür çalışmaların olmaması çok acı. Elimden geldiğince yazılarımda bu tarz kaynakları ingilizcesi olmayan arkadaşlarımız için çevirip burada yayınlamaya çalışacağım. Makale incelemelerimiz ileriki yazılarda da devam edecek.

1 Mayıs 2016 Pazar

Pornonun Zararları Nelerdir? #1


Birkaç gündür yeni yazı ekleyemedim yoğundum. Bu mayıs ayı boyunca müsait olacağım muhtemelen hergün veya 2 günde bir yazı ekleyeceğim. Bir önceki yazımızda insanların neden pornoyla tatmin olmak yolunu seçtiğinden bahsetmiştik. Şimdiyse pornonun neden zararlı olduğundan bahsedeceğim. İzlediğini her video sizde az veya çok mutlaka bir etki bırakır. Bu etkiyi kısa vadede fark etmeniz mümkün değildir. Hatta yıllar geçmiş olmasına rağmen hala fark etmeyenler mutlaka vardır aranızda.

Tek Tip Kadın İsteği
 En çok izlenen porno türlerindeki hatunlar genelde tek tiptir. İri göğüslü ince belli iri kalçalı hatunlar.(Çoğu çeşitli implantlarla (silikon vb.) bu hale gelmiştir tabiki.)  Bu neden böyledir hiç düşündünüz mü ? İnsan doğası gereği her zaman en doğurgan dişiyi döllemek ister. En doğurgan dişi de dişilik hormonu yani östrojeni(erkeklerdeki versiyonu testosteron) bol dişidir. Östrojenin kadınlardaki etkilerini bilmeyenler için kısaca özetliyim.

- Göğüslerin büyümesi
-Vücuttaki yağ dokusunun artması
-Kas kütlesinin azalması
-Kalçaların belirginleşmesi

Daha birçok etkisi vardır ama bizi ilgilendiren özellikler bunlar. Erkekler dişi seçiminde isteseler de istemeseler de içgüdüsel olarak bu kriterlere dikkat ederler. Porno yapımcıları da aptal değil bunu biliyor ve görüldüğü üzere gayet güzel bir şekilde kullanıyor. Siz filmlerde o kadınları gördükçe onları döllemek istiyorsunuz ama gerçekte onlara ulaşamayacağınızı bildiğiniz için döllediğiniz tek şey eliniz oluyor maalesef. Zamanla favori kadın kriteriniz bu tip dişiler olmaya başlıyor. İzlediğiniz videolardaki gibi olmayan neredeyse hiçbir kadına kadın gözüyle bakmaz hale geliyorsunuz ilginizi çekmiyor. Dışarıda sağda solda gördüğünüz kızlar size çekici gelmiyor. En büyük dezavantajı da bu zaten.

Dopamin Döngüsü

Bir diğer önemli etkisi de hormonlar üzerinedir. Dopamin hormonu diğer adıyla zevk hormonu beynimizde üretilir. Dopamin sadece zevk aldığımız aktivitelerde salgılanır. Mesela aç değilken yemek yediğinizde veya susamamışken su içtiğinizde dopamin salgılanmaz fakat tersi durumlarda salgılanır. Bunlar haricinde sevdiğimiz bir işi yaparken sevdiğimiz bir aktiviteyi yaparken de yine dopamin salgılarız. Dopamin aynı zamanda konsantrasyon sağlar. Bu yüzden bilgisayarda çok sevdiğimiz bir oyunu oynarken gözümüzü bile kırpmayı unuturuz veya sevdiğimiz bir spor aktivitesinde o an kendimizi çok yomamıza rağmen vücudun bu yorulmaya tepki olarak oluşturduğu ağrıları fark etmeyiz bile. Acısı aktiviteden bikaç saat sonra veya ertesi gün çıkar. İşte bunun sebebi dopamindir. Özetle mutlu olduğunu keyif aldığınız her aktivitede dopamin salgılarsınız. Dopamin normalde zararlı bir hormon değildir fakat "herşeyin fazlası zarar" sözü burada da geçerli.

Bunun haricinde bir de dopamin reseptörleri vardır. Dopamin reseptörleri salgılanan dopaminin algılanmasını sağlar. Eğer salgıladığınız dopamini, beyninizdeki dopamin reseptörleri algılayamazsa yaptığınız aktiviteden zevkalamazsınız. Bu kalın yazdığım yeri dikkatli okuyun lütfen dopamin döngüsünün temeli burada yatıyor.
Eğer uzun zamandır size keyif veren bir aktivite yapmadıysanız (futbol oynamak, oyun oynamak vs.) beyin vücutta az dopamin salgılandığını ve bunu mevcut reseptörlerin algılayamadığını düşünür. Bunun sonucunda reseptör üretir. Sayısal olarka örnek vereyim anlamanız daha kolay olsun. Örneğin 1 hafta evde kaldınız ve söylediğim gibi çok keyif aldığınız aktiviteler yapmadığınız için 10  birim dopamin üretmek varken 3 birim dopamin ürettiniz. Beyninizin de dopamine ihtiyacı var. Ama yeterince reseptörünüz yok. Bu durumda beyin üretilen 3 birim dopaminin  1 birimini reseptörlerle algılayabildi. Beyin üretilen  dopaminden maksimum ölçüde faydalanmak ve onu daha kolay algılayabilmek için reseptör üretiyor. Bu süreç devam ettiği sürece beyin de reseptör üretmeye devam ediyor. Bu sayede algılayabildiğiniz dopamin miktarı artıyor. Yani yaptığınız aktivitelerden daha fazla keyif alıyorsunuz. Su içmek bile size oyun oynamaktan, dizi izlemekten aldığınız keyfi verebilir hale geliyor. Özetle size keyif veren aktivitelerde bir denge gözetmeniz gerekiyor.

Uyuşturucu, sigara, nargile, ot, kısa zaman diliminde yoğun şekerli gıda tüketimi ve tabiki yazımızın da konusunu oluşturan porno. Bu saydıklarımın hepsi beyindeki dopamin miktarını çok kısa sürede çok fazla arttırır. Öyle ki bu aktiviteleri belli bir zamandır yapmadıysanız, yaptıktan sonra 1-2 saat kendinize gelemezsiniz beyniniz allak bullak olur. Bunu mutlaka hepiniz yaşamışsınızdır. Bunun sebebiyse beynin algılayamayacağı kadar çok dopamin üretmesidir. Bu durumda da az önceki durumun tersi olarak bu sefer de beyin varolan reseptörleri yok etmeye başlar. Gittikçe reseptör miktarınız azalır bunun sonucunda da hiçbir şeyden keyif almayan bir insana dönüşürsünüz. Şimdilik burada bırakıyorum yazının ikinci kısmında çeşitli makalelerle bu tezi destekleyeceğim. Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkürler.