23 Aralık 2016 Cuma

Porno İzlemek İnsanı Nasıl Şiddete Yönlendirir ?



Birkaç yıl once bir grup araştırmacı en çok izlenen, kiralanan, satın alınan porno videolarını gözlem altına aldı. Bu gruptan rasgele 50 tanesini seçtiler ve analiz ettiler. Filmlerin her birinin içerdiği sahnelerin en az %88 inde fiziksel şiddet gözlemlendi. %49' unda sözlü saldırganlık gözlemlendi. Yine bu filmlerin sahnelerinin %95 inde porno yıldızlarının kendilerine uygulanan bu şiddetten zevk alıyormuş gibi davrandıkları gözlemlendi.

Porno izleyicileri için, bu görüntüleri izleyenlerin etkilenmemesi mümkün değil. Yapılan araştırmalara göre bu tarz şiddet içermeyen videoları izleyen kişiler bile, kadınları seks yapmaya zorlamak için sözlü şiddet, uyuşturucu ve alkol gibi unsurları kullanmaya daha yatkın oluyor. Yine bu gruptaki kişilerin kadınlara karşı şiddet içeren eylemlere  daha fazla destek verdiği görülüyor. Bu gruptaki kişilerin ayrıca ilişki sırasında erkeğin ilişkiyi yöneten kişi olduğu kadının ise onun bir anlamda emirlerine uyması gereken bir köle olarak gördüğünü yine çalışmalar bize gösteriyor.

İzlenilen pornolar ne kadar şiddet içerikli olursa bunları izleyen kişiler de o ölçüde şiddeti destekliyor ve uyguluyor. Porno izleyen kişilerin düşüncelerinin nasıl değiştiğine önceki yazılarımızda detaylı şekilde yer vermiştik.  O yüzden burada tekrardan aynı şeyleri detaylı şekilde yazma gereği duymuyorum. Kısaca özet geçmek gerekirse porno izlemek  gibi  o anda zevk alınan eylemler yapılırken o sırada  kadına şiddet gibi eylemler de araya karıştırılarak bilinç altımıza bu şekilde yerleştiriliyor. Çoğu pornoda bu tarz eylemlerin güya kadınların hoşuna gidiyormuş gibi gösterildiğine şahit olmuşsunuzdur. Bu düşünce bir aşama ileriye giderek kadınların tecavüze uğramaktan zevk aldıkları şeklinde de bilinç altımıza çoğu zaman işlenmektedir. Tecavüzlerinin artmasının başlıca sebeplerinden biridir bu.

Tabiki her porno izleyen tecavüzcü olacak diye birşey yok. Her insanın zihinsel yapısı ve kendisine empoze edilen fikirlere yatkınlığı farklı. Ama bu porno izlemenin genel olarak şiddet yatkınlığını arttırdığı gerçeğini değiştirmiyor. Her gün milyonlarca insan bu filmleri izliyor ve içlerinde buna yatkın onbinlerce kişi çıkıyor. Ne kadar büyük tehlike altında yaşadığımızın umarım farkındasınızdır.

28 Kasım 2016 Pazartesi

##Duyuru##

Arkadaşlar 2 hafta sonra gireceğim sınav sebebiyle iki hafta boyunca yeni yazı ekleyemeyeceğim. Tabiki bunun telafisini ilerleyen haftalarda birkaç yazı yazarak yapacağım. Anlayışınız için şimdiden teşekkürler.

21 Kasım 2016 Pazartesi

Porno Sex Hakkındaki Düşüncelerinizi Nasıl Değiştirir?



Lisedeki sağlık derslerine sigara satışı yapan birinin girdiğini düşünebiliyor musunuz? Sigaranın ömrünüzü kısalttığını ve akciğer kanserine yol açtığından muhtemelen haberiniz olmazdı. Hatta size sigaranın daha uzun süre koşmanıza katkısı olacağını bile söyleyebilirdi. Komik değil mi? Benzer bir durum olarak birçok kişi seksi pornolardan öğreniyor. Peki bu nelere yol açabilir? Bu yazımızda bunları inceleyeceğiz.

Porno izleme yaş sınırının 18 yaş üstü olduğu bilinmesine rağmen birçoğumuz bu yaş sınırının çok çok altında pornoyla tanışmışızdır. İsteseniz de istemeseniz de birçoğunuz seks eğitiminizi bu pornolardan edindiniz. Porno, seks konusundaki düşüncelerinizi çarpıttı. Pornolarda size tanımadığınız yabancılarla seks yapmak normal birşeymiş gibi gösterildi. Pornocuların çektiği filmlerdeki cinsel davranışlar genellikle aşağılayıcı, tehlikeli ya da şiddetlidir. Aynı şekilde bunlar da size normal birşeymiş gibi gösterildi.

Porno pazarındaki rekabet yapımcıları yeni ve farklı tarzda pornolar yaratmaya zorladı. Bu rekabet porno yapımcılarının sınırları zorlamasına sebep oldu. Buna örnek olarak acımasız bir şekilde seks yapma, anal sex veya kadının bir veya birden fazla erkek tarafından aynı anda aşağılanarak seks yapmaya zorlanması artık yeni normaller haline geldi.

Sonuç olarak görmekteyiz ki porno izleyen insanlar grup seks veya seks sırasında tehlikeli eylemlerde bulunmaya daha yatkın oluyorlar. Yine yapılan başka bir araştırmaya göre belirli bir miktarın üzerinde porno izleyen kişiler daha fazla partnerle seks yapma isteği duyuyor ve kendilerini hem cinsel sağlık bakımından hem de zihinsel sağlık bakıından riske atıyorlar. Aynı araştırmanın bir başka sonucu ise porno izleyen insanlar, filmlerde gördükleri sıradışı eylemleri fuhuş yapan kadınlar üzerinde gerçekleştirmeye daha yatkın. Bu sektörde çalışan kadınların %80 ' i müşterilerinin kendilerine izledikleri pornolardan sahneler göstererek bunları yapmak istediklerini söylemiştir.


Pornonun bize göstermediği şey ise sağlıklı bir seks hayatının nasıl olması gerektiğidir. Porno filmlerinde artık öpüşme, sarılma gibi sahneleri göremezsiniz. Varsa da çok kısa tutulur. Aynı şekilde pornolarda yapılan seksin sonuçlarını da göremezsiniz. Film biter ve oyuncuların mutlu mesut hayatlarına devam ettiğini düşünürsünüz. Oluşabilecek istenmeyen hamilelikleri, cinsel hastalıkları, yaralanmaları izleyenler önemsemez. Popüler pornolarda yapılan araştırmalarda 10 sahneden 9 'unda kadınlara şiddet uygulandığı, bağırıldığı , küfür edildiği , fiziksel olarak zarar gördüğü halde hepsinde sonuç aynıdır. Bu olayların sonucunda kadın hep mutlu görünür ve gülümser.


Porno size kurgusal seks eğitimi sunar ama yukarıda da okuduklarınızdan anlayacağınız gibi bu tamamen bir "KURGU"' dur. Gerçek ilişki bunun yakınından bile geçemez. Ama maalesef beynimizin öğrenmeye en aç olduğu dönemde ( ergenlik döneminde)  bu pornolara maruz kalıyoruz ve beynimiz buna göre şekilleniyor. Büyük göğüslü sarışın iri kalçalı kadınların bize çekici gelmesi gerektiğini ilk kez pornoyla öğreniyoruz. Hayatımız boyunca da cinsel yaşamımız buna göre şekilleniyor.






11 Kasım 2016 Cuma

Porno Endüstrisinin Kararnlık Sırları



İzleyenlere için, pornografi bir heyecan ve fantazi dünyası. Bu sektörün yapımında görev alanlara göreyse ( oyuncular ) porno ; uyuşturucu kullanımı , insan kaçakçıları, salgın hastalıklar, kölelik , taciz ve tecavüzlerle dolu bir dünya. Bu yazımızda biraz porno sektöründe çalışanların direkt olarak kendi ağızlarından alıntılarına yer vererek onların yaşadıklarına değineceğiz.


" Kızların birçoğu ağlamaya başlıyordu çünkü canları acıyordu. Nefes alamıyordum. Çoğunlukla şiddete maruz kalıyor ve boğuluyordum. Sinirlenmiştim fakat durmadılar. Kayıtta kalmaya devam ettiler. Oysa kamerayı kapatmalarını söylemiştim. "  Regan Starr - Eski Porno Yıldızı


Montajlar  sayesinde bu yukarıda bahsedilen olayların hiçbirini izlediğimiz pornolarda görmüyoruz. Ama montajlanmamış versiyonları bambaşka bir hikaye. Porno yıldızları çoğunlukla yönetmenler ve yapımcı şirket yetkilileri tarafından  tehdit ediliyor, duygusal ve fiziksel olarak tacize uğruyor, yapmayı istemedikleri şeyleri yapmaya zorlanıyorlar.



" Sen onlar için bir eşyasın, ruhu olan bir insan değilsin. İnsanlar kötü muameleye maruz kaldığı için uyuşturucu kullanıyor anca bu şekilde bunu sindirebiliyorlar. Porno işinde olanların %75'i uyuşturucu kullanıyor. Çünkü bu işe katlanabilmek için kafayı bulmalılar ve beyinlerini uyuşturmalılar. Bu sektörde özel doktorlar var. Eğer o anda kendinizi cinsel ilişkiye girmeye hazır hissetmiyorsanız size Viagra, türevi ilaçlar veriyorlar çünkü tüm önemsedikleri para. Uyuşuyorsun. Dayak yiyorsun. Yaralanıyorsun. Gözaltların kararıyor. İçini dışına çıkarıyorlar. " Jersey Jaxin - Eski Porno Yıldızı

Porno üreten şirketler izleyen insanların, bu pornoda oynayan kişilerin gerçekten isteyerek oynadığını sanmalarını istiyor. Evet izleyen insan bunu görünce keyif alıyor çünkü gördüğü kadarıyla yapan insanlar işlerinden keyif alıyor gibi görünüyor. Ama bilmedikleri şey, insanların işlerinden keyif alıyor gibi görünmesinin sebebi çoğunlukla kafalarına mecazi anlamda bir silah doğrultulmuş olması. Ve eğer gülmeyi keserlerse bu silah ateşlenecek.

İnsan kaçakçılığına bir örnek olması açısından şunu bir dinleyin.  2011' de Miami'li iki adam, kadınları bu insan kaçakçılığı tuzağına çekmeye çalıştılar. Bunu da "model" aradıklarını söyleyen reklamları internete ve birçok yere yayınlayarak yaptılar. Kadınlar bu işi denemek için geldiklerinde onları uyuşturdular, kaçırdılar, tecavüz ettiler, bunu kayıt altına aldılar ve görüntüleri porno şirketlerine sattılar.

Bir başka örnekte ise Missouri'li bir çift, zihinsel engelli bir kızı porno yapması için, dövdü, kırbaçladı, elektrik verdi ve işkence etti. Kızın bu zorlamalarla yaptığı pornolar sırasında çekilen fotoğraflardan biri ABD' nin meşhur Hustler dergisinin kapağında adeta gururla sergilendi.

Bunlar sadece hukuk sistemi tarafından bilinen ve cezalandırılan kişiler. Daha bunlar gibi bilinmeyen çok daha fazlası var.

Pornografi, fuhuşu ve cinsel faydalanmayı normal gösterdiğine göre, fuhuş için malum yerlere gitmekle porno izlemenin arasında kuvvetli bir ilişki olduğunu reddedemeyiz. Aslında porno izleyen insanların izlemeyenlere göre fuhuş yapmaya iki kat daha fazla yatkın olduğu kanıtlandı. Bunun da ötesinde bu yerlere giden birçok kişinin de elinde porno resimleriyle istismar etmek istedikleri kadının fiziksel özelliklerini ve yapmak istedikleri şeyleri o kadınları pazarlayan kişilere anlattıkları da biliniyor. Bu sektörde çalışan çoğu kadının insan kaçakçılığı kurbanı olduğunu da söylemek yanlış olmaz.

9 ülkedeki 854 fuhuş işinin içinde olan kadınla yapılan çalışmaya göre, %49' unun çalıştıkları sırada pornosunun yapılmış, %47' si ise müşterilerinin pornolarda gördükleri şeyleri kendilerine yapmak isterken zarar gördüklerini söylemiştir.

Sonuç olarak porno fuhuşun yakıtıdır. Porno ve fuhuş sex ticaretinin mallarıdır.

3 Kasım 2016 Perşembe

Porno İzlemek Neden Revaçta?



Bağımlılık yapan doğası, sadece biraz normal hissetmek için, insanlar giderek daha fazla porno izlemektedir. Onlar aradıkça porno da evrimleşir. Zaman geçtikçe buna duydukları iştah artar ve bu da onları daha "hardcore" olarak tabir edilen pornoları araştırmaya iter.

Hiç merak ettiniz mi piyasada bu kadar bedava ulaşabildiğiniz porno film varken yapımcılar çekilen filmlerin maliyetlerini nasıl karşılamaktalar? Bir avukat bu sorumuza şu şekilde cevap veriyor. Aslında cevap oldukça basit. İzleyiciler bir kez kancaya takıldı mı sonrasında daha fazlasını talep ediyorlar. Bedava pornolar sadece onların iştahını kabartıyor. Ücretsiz olanlardan yeterince faydalanıp bıkmaya başladıklarında bu sefer paralıo servislere yöneliyorlar.

Pornografi araştırmacılarına göre insanlar zamanla izledikleri pornoya alışıyorlar. Bunun sonucunda da aynı filmi izlediklerinde uyarılmıyorlar veya heyecanlanmıyorlar. Neden mi ? Çünkü beyinlerindeki zevkle ilgilenen nokta uyuşmuş oluyor.

Bir kişi porno tarafından uyarıldığında beyinlerinin zevk için dopamin salgıladığını söylemiştik. Dopamin beyinde ilerledikçe arkasında, içinde barındırdığı Delta Fos B adı verilen protein tarafından bir iz bırakır. Yani dopamin der ki " Bu iyi bir his daha sonra ihtiyacım olursa bunu hatırlamak için bir iz bırakayım". İşte delta Fos B adı verilen protein bunu sağlar. Bunun izin sağlıklı davranışlar için üretilmesinin iyi birşey olduğunu söylemiştik ama porno gibi aşırısı zararlı olabilecek davranışlar için oluşturulduğunda oldukça zararlıdır bağımlılık da bu şekilde oluşur zaten.

Sorun şu ki bir insan sürekli porno izlediğinde beyin sürekli olarak yüksek seviye dopamine maruz kalıyor. Sağlıklı beyin bunu yapmaz. Bunun sonucunda da beyin aşırı dopamini düşürmek için (algılanmasını azaltmak için) dopamin reseptörlerini yok etmeye başlar. Bunu daha önceki yazılarımızda da defalarca anlatmıştık ama bunu her noktada hatırlatmamız olayın temel döngüsünün bu olduğu gerçeğini vurgulamamız önemli.


Birçok önemli beyin araştırmacısına göre, beyin dopamin reseptörlerini yok etmeye başladığında, beyin daha fazla dopamin elde etmek için daha fazla ve daha sık porno izleme ihtiyacı duyuyor veya daha hardcore filmlere yöneliyor. Gördüğünüz gibi beyninize dopamin pompalayan şey sadece uyarılma değil. Beyin ayrıca ödül olarak gördüğü birşeyi elde etmek için de dopamin salgılıyor. Porno izleyen insanların her seferinde daha farklı ve daha hardcore diye tabir edilen materyallere yönelmesinin sebebi de burada yatıyor. Çünkü dopamin toleransları artmış vaziyette ve normal pornolar onları artık uyarmıyor bile. İşte bu yüzden birçok hardcore materyalde kadınlar daha fazla fiziksel şiddete maruz kalıyor. Daha önceki yazımızda da bahsettiğimiz gibi yine bu yüzden bir çok porno izleyicisi daha önceden kendisine iğrenç gelen türlere ilgi duymaya başlıyor.

Daha sert içeriklere ihtiyaç duymanın da ötesinde, insanlar stresli durumlara düştüğünde bu stresle başa çıkabilmenin tek yolunun pornonun geçici olarak streslerini dağıtması olarak görüyorlar. Yani bunu bir sigara olarak da düşünebilirsiniz. İnsanlar stresli hissettiğinde bir sigara yakar veya diğer bağımlılık yapıcı maddeleri kullanır bu da farklı birşey değil.

Sonuç olarak kişi bu alışkanlığı sürdükçe yukarıda bahsettiğimiz delta Fos B adı verilen protein her seferinde aynı izi daha kuvvetli şekilde çizer. Bir süre sonra stresli olduğunda mastürbasyon yapmak insana refleksif bir durummuş gibi gelir. Örnek vermek gerekirse yüzünüze karşı gelen bir darbede yüzünüzü kapamak gibi..


24 Ekim 2016 Pazartesi

Porno Cinsel Zevk Algınızı Nasıl Etkiler?



Birçok porno izleyen insan, önceden onları iğrendiren birçok şeyden zamanla tahrik olmaya başladığını hissetmiştir. Ve izlemeye devam edenler zamanla " Bu izlediğim sıradışı videolardaki yaşanan cinsellik bence normal hayattakinden daha normal ve yaygın. " diye düşünmeye başlar.

"Maymun görür ve maymun yapar" deyimini duymuş muydunuz?

Maymunlarda insanlarda ve diğer tüm memelilerde ödül döngüsü denilen bir mekanizma bulunmaktadır. Ödül döngüsünün işi daha önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz gibi sizi hayatta tutacak şeyler yaptığınızda beyninizin sizi dopaminle ödüllendirmesidir.

Dopamin iyi hissetmenizi sağlar ama etkisi geçici değildir. Siz iyi hissederken beyniniz de yeni nöral(sinirsel)  bağlar kurar. Bu sayede size dopamin salgılatan bu davranışı tekrar yapmayı hatırlayabilirsiniz. Bize keyifli gelen davranışların zamanla bağımlılık haline gelmesinin altında yatan sebep de budur. Bu nöral bağlar sağlıklı davranışlar için oluşursa bizim sağlıklı bir hayat yaşamamızı sağlar. Yapay davranışlar sonucunda oluşuyorsa da bu hayat kalitemizi olumsuz olarak etkiler ve hayattan keyif almayan bireyler haline geliriz.

Yani porno izlediğinizde siz sadece eğlendiğinizi ve keyifli vakit geçirdiğinizi düşünürsünüz. Halbuki o sırada beyniniz çalışmaktadır ve yeni düşünce yolları geliştirmektedir. Gelmek istediğim nokta şu porno izleyen kişi kendisi hiç fark etmeden zamanla değişir. Kişinin beyni kendini yeni sinirsel yollarla kendini yapılandırırken öte yandan kendisi bu sırada filmini izleyip zevk duyar bu sırada zevk aldığı şeyler de değişmeye başlar.

Jim Faust adında bir araştırmacının bu konuyla ilgili farelerle yaptığı bir deney vardır. Belki bilirsiniz fareler ölülerin kokularını sevmez ve yanlarına yaklaşmaz. Ama Faust bu içgüdüyü değiştirecek bir yol buldu. Faust daha önce çiftleşmemiş erkek farelerle birlikte ölü fare gibi kokan bir kokuyla spreylenmiş dişi fareleri aynı kafese koydu. Gözlemlerine göre farelerdeki çiftleşme içgüdüsü, ölü kokusundan kaçma içgüdüsüne baskın geldi.

Fareler ölü kokusuyla sex yapmaya alıştıktan sonra faust onları aynı ölü kokusuyla parfümlenmiş başka cansız nesnelerin olduğu kafese koydu. Farelerin buradaki cansız nesnelerle de aynı şekilde ilgilendiğini gözlemledi.

Fareler bu derece kuvvetli bir içgüdünün üstesinden nasıl geldi derseniz cevabı dopamin arkadaşlar. Ölü kokan dişi farelerle ilişki sırasında beyin dopamin salgıladığı için farelerin beyinleri cinsel zevk ile ölüm kokusunu birleştirdi ve bunu zevkli bir an haline getirdi.

İğrenç geliyor değil mi? Hatırlayın yazının başında tüm memeli canlıların aynı ödül döngüsüne sahip olduğunu söylemiştik. Farelerin yaşadığı şey ile porno izleyen insanların yaşadığı şey çok farklı değil. İzlemeye devam ettikçe de insanlar daha sıradışı hatta normalde iğrenç denebileccek düzeyde şeylerden zevk almaya başladıklarını keşfeder.

2012 yılında yürütülen bir ankette anket yapılan erkeklerin %56' sı porno izlemeye başladıktan sonra cinsel zevklerinin kendi deyimleriyle " sıradışı" olmaya başladığını belirtmiştir.  Çünkü düzenli porno izleyen insanların beyinleri kısa sürede gördükleri sıradışı şeylere alışmıştır. Öncekinden daha fazla zevk alabilmek için daha uç tipte porno türlerine yönelirler. Bunun sonucunda da aynı farelerdeki gibi insanlar da önceden iğrenç olarak tanımladıkları şeylerden zevk almaya başlar hale gelirler.

İnsanlar bu sıradışı pornoları devam ettikçe bu sıradışı durumlar onlara normal ve sıradan gelmeye başlar. Bir araştırmaya göre animal-porn ve şiddet içerikli porno izleyen insanların normal insanlardan iki kat  daha fazla olduğu gözlemlenmiştir.


Yine bu araştırmaya göre bu tip filmler aynı zamanda erkeklerin kadınlara karşı daha dominant ve zarar verici davranmasına ve tv de gördüğü tecavüz haberlerine daha az tepki vermesine sebep oluyor. Porno izleyen insanlar ayrıca kadına karşı şiddete daha yatkın.

Tabiki her porno izleyen tecavüzcü olacak diyemeyiz ama araştırmalar gösteriyor ki sıradan pornolar bile insanların düşüncelerini ve davranışlarını değiştirebiliyor.

10 Ekim 2016 Pazartesi

NoFap Sürecinde Gün Saymak Neden Yanlış?




Merhaba arkadaşlar. Gerek mailden gerekse yorumlardan okuduğum kadarıyla çok fazla yapılan bir hatayı açıklamaya çalışacağım. Gördüğüm kadarıyla neredeyse herkes bu sürece başladığı günün kaydını tutup şafak sayıyor. Peki bunun ne gibi dezavantajları var? Neye sebep oluyor ? Neden zararlı? Bu yazımda biraz bunlardan bahsedeceğim.



Öncelikle şunu söyliyim ben de bu sürece başladığımda gün sayıyordum hatta hatırlarsanız ilk yazılarımda NoFap Günlüğü şeklinde bir yazı dizisi yazmaya karar verdiğimi söylemiştim. Bunun ilk haftasını da bu blogda sizinle paylaşmıştım. Fakat sonradan bunun gereksiz ve yanlış olduğunu keşfettim. Neden derseniz öncelikle gün saymaya başlayınca insanlar skora oynuyor ve sürece odaklanmaktan vazgeçiyor. Mesela bugün de yapmadım deyip gün sayısını +1 arttırıyor fakat o gün içinde kendini tutamayıp cinsel içerikli resimlere videolara veya başka şeylere bakıyor. Mastürbasyon yapmayıp da bunları izleyince doğal olarak da bir değişiklik olmuyor. Bunun sonucunda da 90 gün geçti hala bir değişiklik hissedemedim diyen insanlarla karşılaşıyoruz.


Diğer bir sebep de bilindiği gibi bir bağımlılıktan kurtulmaya çalışırken geçen zaman o kişi için oldukça yavaş geçer. Size yansıyan etkiler yüzünden  2 hafta geçmiş gibi gelir ama halbuki daha sadece 3-4  gün geçmiştir. İşte her sayı tutuşunuzda buna defalarca şahit oluyorsunuz ve bu sürecin zorluğunu her seferınde daha yoğun hissediyorsunuz bu da bir diğer dezavantaj.


Son ve en önemlisi ise bildiğiniz gibi bu sürecin süpergüçler kazandırdığına dair pek çok dedikodu ve yalan var. Bunla ilgili daha detaylı bir yazı da yazacağım fakat şimdilik şunu söylemekle yetineceğim. Bu süreç sizi önceden olmadığınız bir insana dönüştürmez. Yani yapmadan önceden kadınlarla iyi ilişkileriniz yoksa veya başarısızsanız vs. bu süreç size aksini kazandırmaz. Ne yapar derseniz bu süreç sizin potansiyelinizin %50 sini kullanmanız yerine %100 ünü kullanmanıza imkan tanır. Daha berrak bir zihniniz ve daha bol enerjiniz olur. Bunlarla ne yapacağınız ne yapmak istediğinize bağlı. Bilgisayar başında bütün oturup da sırf NoFap yapıyorsunuz diye sokağa ekmek almaya çıkınca kızların kucağınıza atlamasını beklemeyin. Bu hiçbir zaman olmayacak. Şimdi gelelim sayı saymanın neden yanlış olduğuna. Nette neredeyse hepiniz okuyorsunuzdur çeşitli kullanıcıların hikayelerini. 1 ay sonra notlarım yükseldi ve özgüvenim arttı,  2 ay sonra sevgili yaptım, 3. ayda istediğim kızla birlikte oldum vs. Şimdi siz skor tutunca yani gün sayınca 30 gün sonra bu adamın elde ettiği başarıları elde etmeyi bekliyorsunuz. Edemeyince de NoFap yalan hala istediğim kızla birlikte olamadım gibi yalanlarla beyninizi ikna edip sağ elinizle (veya sol) ilişki yaşamaya devam ediyorsunuz. Bu olaylar sizin sürece olan güveninizi kırıyor. Neden kendimi tutayım ki karşılığını alamıyorsam diyorsunuz. İşte tam bu yüzden gün saymak bu süreçte yapılabilecek büyük hatalardan biri.


Peki ne yapmak gerekiyor? Yapmanız gereken kendinizi bu sürece tamamen odaklayıp gün saymaktan vazgeçmek. Bazı insanlar olur ya çevremizde sigarayı bırakıyorum der ve bırakır bir daha hiç başlamaz. İşte aynen onun gibi. Bu işle olan bağınızı kestim deyin ve bir daha başlamayın. Mesela kendinize " bir daha yaparsam benim için değerli olan hatıra eşyaların hepsini yakacağım" şeklinde bir söz verebilirsiniz. Buna benzer mekanizmalarla kendinizi sürece bağlayabilirsiniz. Ama dediğim gibi hiçbir zaman bekledikleriniz 1-2 ay içinde gerçekleşmiyor diye bu süreçten vazgeçmeyin.


27 Eylül 2016 Salı

Porno Beyni Nasıl Değiştirir ?



Diğer bağımlılık yapan maddeler gibi porno da beyni dopamin ile doldurur. Bu yoğun dopamin salgılanması sonucunda beynin ödül döngüsü yeniden düzenlenir ve izleyen kişinin beyin yapısını değiştirir. Bu da pornoya olan iştahınızı arttırır.


Evet doğru okudunuz. Porno fiziksel olarak beyninizi değiştirir. Son birkaç yılda beyini anlayışımızı önemli ölçüde değiştiren bir keşif gerçekleşti. Buna "Neuroplasticity" deniyor. "Neuro" burada beyninizi "plasticity" ise onun değişkenliğini ifade ediyor. Diğer bir değişle bilim adamları sizin beyninizin tecrübelerinze göre yeni sinirsel yollar inşa ettiğini keşfetti.


Baştan başlayalım nöronlar beyin hücreleridir. Birşey gördüğünüzde, duyduğunuzda veya kokladığınızda aktif hale gelirler ve diğer nörünlarla iletişimlerini kolaylaştıracak kimyasallar salgılarlar. Lezzetli birşey yediğinizde beyniniz dopamin salgılar ,   bu da size kendinizi iyi hissettirir. Veya sevdiğiniz birine sarıldığınızda beyniniz oksitosin salgılar. Bu da o kişiyle yeni bağlar kurmanıza yardımcı olur.

Yani amcanıza gittiğinizde size sarıldığında ve sizi dondurma yemeye götürdüğünde onunla ilgili sevgidolu kendinizle ilgili olaraksa mutlu hissedersiniz. Bunun tek sebebi bu kimyasallardır. Beyniniz bu kimyasal bağlar sayesinde amcanızı kendinize daha yakın hissetmenize sebep olur. Bisiklete bindiğinizde, sevdiğiniz bir yiyeceği yediğinizde veya köpeğinizi gezdirmeye çıkardığınızda da aynı şeyleri hissedersiniz. Biri porno izlediğinde de aynı şey olur bu da yeni bağlar yaratmanıza sebep olur.

Porno beyni dopaminle doldurur. Ama beyin bu aşırı dopamin bombaardımanına maruz kaldığında ihtiyaç duymayacağını düşündüğü dopamin reseptörlerini yok etmeye başlar. Bu reseptörler nöronların ucundaki küçük kulaklar gibidir. Nöronun dopamin mesajını duymasını ve beyne iletmesini sağlar. Yani bir nevi geri besleme mekanizması oluşur.

Daha az reseptör olduğunda kişi öncekiyle aynı seviyede dopamin salgılamasına rağmen reseptör sayısı az olduğu için bunu önceki gibi hissedemez. Bunun sonucunda da daha önce izlediğinde kişiye zevk veren bir film artık o kadar zevkli hale gelmez. Bunun sonucunda da insanlar bir nevi porno avına çıkarak daha farklı çeşit ve türde porno arayarak beyinin duyduğu dopamin ihtiyacını gidermeye çalışırlar.


Beyindeki tek değişiklik bu değildir. Bununla birlikte düzenli porno izleyen kişilere önceden keyifli gelen aktiviteler artık keyif vermez hale gelir. İnsanlar kendilerini moralmen çökmüş ve depresif hissederler. İşte bunun sebebi tamamen yukarıda saydıklarımdır.


10 yıldan uzun süredir yapılan çalışmalara göre bağımlılık yapan maddeler beynin ön lobunda çeşitli deformlara sebep oluyor. Frontal lob beynin mantıklı kararlar veren kısacası mantıklı davranmamızı sağlayan kısmıdır. Ama son çalışmalara göre sadece uyuşturucu maddeler bu etkiye sebep olmuyor. Aynı etkiler aşırı internet kullanımı, aşırı yemek yeme ve tabiki yazımızın temelini oluşturan porno da bu etkiyi gösteriyor.

Bu son kısım ise biraz korkutucu olacak. İnsan daha fazla pornoya baktıkça bu bağımlılıktan kurtulmak daha zor hale geliyor. O yüzden eğer bırakmaya kararlıysanız geçiştirmekten vazgeçin. Ama iyi haberler de var. Neuroplastisity dediğimiz şey iki yönde de çalışır. Yani beynimiz bu davranışları tekrarlamayı bıraktığımızda eski haline dönebilir.

15 Eylül 2016 Perşembe

Porno Nasıl Uyuşturucu Etkisi Gösterir





Yüzeysel olarak porno ve kokainin çok fazla ortak noktası olmasa da, yapılan araştırmalarda pornonun ve uyuşturucunun beyindeki reaksiyonunun ve beyinde buna karşı oluşan tepkinin tamamen aynı olduğu gözlemlenmiştir. Bunun da ötesinde beyin bu yapay uyarıcıya göre kendini yeniler ve modifiye eder. Şaşırtıcı gelebilir ama gerçekler bunlar. Okumaya devam edin.


Beyninizin içinde " ödül döngüsü" veya "ödül yolu" olarak adlandırılan bir şey vardır. Bütün memeli canlılarda bu vardır. Amacı sizi hayatta tutmak için adı üstünde ödüllendiren bir mekanizma. Yani bir anlamda hayatta kalmanızı teşvik ediyor. Yemek yediğinizde veya başarmak için çok çalıştığınız çabaladığınız bir şeyi elde ettiğinizde. Ödüllendirme şekli ise beyninizdeki birtakım kimyasalları serbest bırakmak. Bunun adı dopamin.

Normalde bu kimyasallar oldukça kullanışlıdır. Yaptığımız aktivitelerden zevk almamızı sağlar. Ayrıca bizi mutlu eden aktiviteleri yapmamız için yine bizi motive eder. Peki porno ve uyuşturucu bu sisteme ne yapar?

Uyuşturucular insanların bir an için kendini iyi hissetmesini yüksek oranda dopamin salgılanmasına sebep olarak sağlarlar. Bir anlamda siz hiçbir çaba veya çalışma yapmadan mutlu olursunuz. Beyin durduk yere kendini ödüllendirmiş olur. Başka ne mi bunu yapar? Porno.

Dopamin dalgalanması duygulardan fazlasını da etkiler. Dopamin miktarının porno ve uyuşturucularla ani şekildeki artışı beyinde yeni birtakim yollar (nöral bağlar) oluşmasına sebep olur. Bu bağlar esasen kullanıcıyı kimyasal salgılamaya sebep olan eylemi tekrar yapmaya yönlendirir. ( Mastürbasyon, porno , uyuşturucu tüketimi vb) İşte bunlara bu yüzden bağımlılık diyoruz.

Zamanla bu dopamin kimyasalının aşırı salgılanmasıyla birlikte beyinde başka değişiklikler de gözlemlenir. Bir uyuşturucu keşinin her seferinde aynı zevki alabilmesi için daha fazla veya daha farklı uyuşturucular kullanması gibi porno izleyen insanlarda da aynı etki gözlemlenir. Yani porno beynin dopamin salgılamasına müsade etse bile izleyen kişi bunun etkilerini ilk seferki gibi hissetmediği için yetersiz gelir.

Bunun sebebi de beynin kendisini aşırı dopamin yüklenmesinden kurtarmak için dopamin reseptörlerini (algılayıcılarını)  yok etmesidir.  Daha az reseptör olduğundan kullanıcı daha az dopamin salgılandığını düşünür. Bunun sonucunda da kullanıcı daha fazla zevk alabilmek için daha sık, daha fazla porno ve daha ekstrem türlere yönelirler.

Ve beyin bu dopamin darbelerine alışmaya başladıktan sonra alışkanlığı bırakmak ilaçlarda da olduğu gibi bağımlılık belirtilerinde geri çekilmeye yol açar.

İnsanlar uzun zamandır pornonun var olduğunu ve daha önce bu etkilerin neden ortaya çıkmadığını  düşünse de şuanki internet pornosunun ulaşılabilirlik ve rahatlık açısından eski tür pornolara göre ( kaset şeklinde) çok daha kolay olduğunu söylemek mümkün. İnternetteki sonsuz sayıda ve tipte filmle dopamin seviyenizi sürekli olarak zirveye çıkarabilmeniz mümkün.

Dr. Jeffery Satinover bu bağımlılık tipini eroinin göze enjekte edilen versiyonu olduğunu söylemiştir. Yani aralarında aslında hiçbir fark yoktur.


3 Eylül 2016 Cumartesi

90 Gün Dayandınız Ama Bir Etkisi Olmadı Neden Mi ? [Çeviri]

Merhaba. Bugün çevirisini yapacağım yazıda hem uzun süre dayanmasına rağmen hayatında herhangi bir değişiklik göremeyen kişiler için   hem de bu sürece yeni başlayıp da 1-2 haftada etki görmediği için bırakan insanlar için birkaç önemli noktaya değinilmiş. Paylaşmanın faydalı olacağını düşündüm. 



Dopamin hormonunun en çok bilinen 3 fonksiyonu; Kendine güveni arttırma , yapılan aktivitelere duyulan istek ve mutluluk. 

Sizde ilgi ve zevk uyandıran bir şey gördüğünüzde (güzel bir kız, yemek, oyunlar, yiyecek, porno, alkol) sizi o aktivitelere teşvik etmek ve onları başarabilmeniz için beyniniz dopamin salgılar. 

Burada herkes güzel bir yiyecek, oyun veya porno gördüğünde onlara ulaşmak için yüksek oranda dopamin salgılıyor. Peki aynı şeyi güzel bir kız gördüğünüzde de yapıyor musunuz? Dopamin sizi gidip onla tanışmak konuşmak ve ilgisini çekmek için yönlendiriyor mu ? 

Cevap çoğu kişi için hayır. Genelde ona bakıyorsunuz ama sadece bunla kalıyor.  Neden mi? Çünkü beyniniz size " güzel bir kızla çıkma" eyleminin imkansız olduğunu söylüyor. Siz bu beyninizle olan çekişmeyi yaşarken dopamininiz düşüyor ve siz de hiçbir şey yapmadan yolunuza devam ediyorsunuz. 

Ama dopamin oyun oynarken, porno izlerken kolayca ve bol miktarda salgılanıyordu fakat kızlarla ilgili konularda ve enstrüman çalmayı öğrenmek, daha sosyal bir hayata sahip olmak, spor salonuna gitmek, notlarınızı yükseltmek gibi konularda kesinlikle salınmıyor.

Sebebini açıklıyorum: 

Dopamin sadece amacınıza bağlı olarak o amacınızı gerçekleştirebileceğinize ilişkin kanıtınız varsa yeterli seviyede salgılanır. 

Resimlerle Açıklayalım. 


Mesela diyelim ki çok kilolusunuz ve çirkinsiniz (negative state) buna karşın zayıf ve güzel olmak istiyorsunuz (positive state) 

Genelde  biri spor salonuna gider ve egzersiz yapmay başlar, ama zaman geçtikçe spor salonuna daha az gider, diyetini bırakır ve sonuç olarak hiç gitmemeye başlar. (Spor yapma eylemini burada bağımlılıklarınızla olan mücadeleniz olarka da düşünebilirsiniz.)


Burada gördüğümüz çifte kırmızı duvar hem başarısızlık hemde sonuç alamamaktır.  İnsanlar bu iki duvara çarpar. 

Değişimi elde etmek için kişi spor salonuna gitmeye devam eder, katı bir diyet uygular kendini zorlar ama başlangıç aşamasında olduğu için yine bir sonuç elde edemez. Hayatı da önceye göre değişmemiştir. Bundan sonra ne mi olur? 



Bunun sonucunda dopamin düşer ve beyin tarafından salgılanılmayı bırakır.  Çünkü beyniniz size " Spor yapmanın sizi daha iyi hale getirmeyeceğini" size telkin eder. Ve bu aktiviteye yönelmeniz için size daha fazla dopamin yönlendirmez. Ama siz biliyorsunuz ki kanıtlandığı üzere spor vücudu geliştirir. Buna karşın beyniniz öyle düşünmüyor ve size ihtiyacınız olan dopamini vermiyor. Beyninize göre sizin güzel bir vücuda sahip olmanız imkansız. Beyniniz sizi dopaminden uzaklaştırır sizde bu aktiviteleri yapamaz hale gelirsiniz. çünkü beyninize göre bilinenin aksine "Çok spor yapmak = Daha iyi bir vücut " değildir. Ama öte yandan beyninizin de dopamin salgılamaya ihtiyacı var. Çünkü bu sefer psikolojiniz bozuluyor bunun sonucunda bağışıklık sisteminiz bozuluyor ve hasta oluyorsunuz. İşte tam bu noktada beyin ihtiyacı olan dopamini daha kolay ve hızlı bir şekilde karşılayabilmek için sizi mastürbasyon, oyun, yemek yemek gibi kolay elde edilebilecek dopamin kaynaklarına yönlendiriyor ve birden kendinizi bunlarla meşgul olurken buluveriyorsunuz.  İşte bu aynı durum kızlarla tanışma ve iletişime geçme konusunda da geçerli. Çünkü beyninize ve kendinize istemeden de olsa hayatınız boyunca " bir kızla tanışamayacağınızı" telkinlemişsiniz.  Sizin yapmanız gerkeen şey ise bu gördüğünüz çift duvarı atlamak. Bu süre kimisi için 90 gündür kimisi için daha kısa kimisi için daha uzun bunu denemeden bilemezsiniz. 


 Actions to change denilen nokta ise eylemlerinizin değişmeye başladığı nokta. Yani spor yapmayı bırakmaya karar verdiğiniz safha. İşte burası en yıkıcı nokta. Bunu dönüm noktası yapmak sizin elinizde. Spor salonuna düzenli olarka gitmenize rağmen sonuç görmediğinizde depresif ve üzgün bir moda giriyorsunuz. Spor yapmaya gitme isteğiniz sıfırlanıyor. İşte tam bu noktada yapmanız gereken şey beyninizin size sürekli " sporun hiçbir işe yaramayacağını" telkinlemesine rağmen inadına gitmeye devam etmeniz.  Ta ki "?" kutusuna ulaşana kadar. 


Gördüğünüz gibi dopamininiz sonucu elde edene kadar düşük oluyor ama siz amacınıza ulaşmış oluyorsunuz. O kadar çabanızdan sonra sonunda biraz sonuca ulaştınız. Ve eğer bu sonuçla yetinmeyip çalışmaya devam ederseniz asıl olay gerçekleşiyor. 



Sonuç aldığınızı farkettiğiniz andan itibaren dopamin miktarınız zirve yapar ve asıl almak istediğiniz sonuca yaklaştıkça salgıladığınız dopamin miktarı hızla artar. Burada dopamin ve amacınız bir sonsuz döngüye girer. Yani amacınızı ne kadar büyük tutarsanız ona ulaşana kadar salgıladığınız dopamin miktarı da o kadar artar. 

Dopamin mekanizması çoğu aktivite için böyle çalışır. Daha fazla sonuç aldıkça daha fazla dopamin salgılarsınız. O yüzden önemli olan ne kadar dayandığınızdan ziyade elde ettiğiniz küçük de olsa değişimlere ve sonuçlara odaklanmak. 

29 Ağustos 2016 Pazartesi

Dopamin ve Ödül Döngüsü





Blogu takip eden ve mastürbasyon bağımlısı olan arkadaşlar kendinize sorun hayatımdan mutlu muyum diye? Muhtemelen bir çoğunuzun cevabı hayır olacaktır. Mutsuzsunuzdur ve canınız hiçbir şey yapmak istemiyordur. Yapacağınız şeyin size mutluluk vereceğini veya iyi hissettireceğini bilmenize rağmen bunu yapmanın bunun için emek harcamanın gereksiz olduğunu düşünüyorsunuzdur. Yani sürekli bir üşengeçlik ve isteksizlik hali içindesinizdir. Bunun sebebi dopamin ve ödül döngüsünün bozulmasından kaynaklanıyor. Ödül döngüsünün bozulmasının temel sebebi dopamin döngünüzün bozulmasından kaynaklanıyor. Burada ödül nedir? Yukarıda da söylediğim gibi mesela sevdiğiniz bir arkadaşınızla buluşmak size kendinizi iyi hissettirecektir bunun siz de farkındasınızdır. Ama kalkıp, hazırlanıp, otobuse binmek ve dönmek sizi üşendirir çoğunlukla. Burada ödülden kastım sizin hissettiğiniz şeydir. Aynı durum sporda da geçerlidir. Çoğunuz spor yapmıyordur muhtemelen veya yapmaya üşeniyordur naasıl olsa birkaç gün sonra bırakacağım ve bana hiçbir faydası olmayacak diye. İşte bu şekilde düşünmenizin sebebi aslında dopamin ve ödül döngünüzün bozuk olmasından kaynaklanıyor. Bu döngünün bozuk olmasının sebebi de onu porno, mastürbasyon, sigara, aşırı oyun oynamak, aşırı yemek yemek, ot, çöp, uyuşturucu vb. bir sürü aşırı uyarıcı madde ve eylemle bu hale getirmiş olmanız.

Aşağıda küçük çaplı bir araştırmayı paylaşacağım size. Burada uyarıcı etken " aşırı yemek yeme eylemi" ' dir. Bunun yerine yukarıda saydığım uyarıcıları da koyabilirsiniz sorun farklı olmayacaktır.  Makale özetindeki asıl önemli kısmı kalın bir şekilde belirttim. Kararı kendiniz verin.

"Yapılan yeni bir araştırmada, beyindeki ödül, memnuniyet, hareket, ve motivasyon merkezleriyle bağlantısı bulunan dopamin adlı kimyasalın, obezite üzerinde önemli bir rol oynadığını kanıtlayan verilere ulaşıldığı açıklandı. Brookhaven Ulusal Laboratuvarı’nda yürütülen çalışmada, obez farelerin beyin hücrelerinde dopamin D2 reseptörlerinin, zayıf farelere göre daha az düzeyde olduğu tespit edildi. Yapılan araştırmada ayrıca, yiyecek tüketiminin sınırlandırılmasının bu hücrelerdeki D2 reseptör sayısının artmasını sağladığı belirlendi. Nörobilimci Panayotis Thanos açıklıyor. “Brookhaven’da yapılan başka bir çalışmada, obez kişilerde dopamin D2 reseptörlerinin normal kilolu kişilere göre daha düşük düzeyde olduğu ortaya konmuştu. Bu verilere göre, her iki çalışma da birbirini destekliyor.”
Thanos, bu çalışmanın obezitenin ortaya çıkmasında rol alan genetik faktörler ve çevreyle ilgili önemli bilgiler sunduğunu belirtiyor.
Dopamin D2 reseptörlerinin azalmasının sebep mi yoksa sonuç mu olduğunun kesin olarak bilinmediğini söyleyen Thanos, aşırı yemenin reseptör seviyesinde kronik bir düşüşe sebep olabileceğini ve uzun vadede obeziteye neden olacağını belirtiyor. Ancak, genetik olarak D2 reseptör sayısı az olan bir kişinin “bozulmuş” ödül sisteminini uyarmak için aşırı yeme eğilimi gösterebileceği, ve bu durumun obeziteye sebep olacabileceği ekleniyor.
Thanos, her iki durumda da yemek yemenin sınırlandırılmasıyla D2 reseptörlerinde artışın sağlanacağını ve bunun obeziteyle mücadelede etkili bir yol olacağını belirtiyor."



Daha uzun detaylı bir şekilde okumak isteyenler için linki aşağıda paylaşıyorum.

Link: http://www.posta.com.tr/yemek-beynimizde-kokain-etkisi-yapiyor-aytul-farquharson-yazisi-69403

Yazı her ne kadar yemek yeme bağımlılığı konusunda bilgiler paylaşsa da aynı ödül döngüsü mekanizması diğer bağımlılıklarda da mevcuttur.

26 Ağustos 2016 Cuma

Mastürbasyon ile Testosteron Hormonu Arasındaki İlişki ( Doğru Bilinen Yanlışlar)

Merhaba arkadaşlar. Bir süredir şehir dışında olmam sebebiyle yazı yayınlayamadım öncelikle bu süreç için hepinizden özür dilerim çünkü size her hafta bir yazı sözü vermiştim. Bunu telafi etmek için bazı haftalarda 2 yazı yayınlayacağım ve işleyeceğim konular oldukça önemli olacak o yüzden takipte kalmanızı öneririm. Bu hafta işleyeceğim konu hakkında çok fazla tartışma ve spekülasyonlar olan testosteron ve mastürbasyon ilişkisi olacak. Bazı kaynaklar testosteron yapılmadığı sürece testosteronun düzenli olarak arttığını söylerken bazı kaynaklar da mastürbasyon yapılmasa bile testosteronun bir miktar yükseldikten sonra bir noktadan sonra sabitlendiğini söylemektedir. Bunların hangisinin doğru olduğunu size internetten bulduğum bir akademik makale ile açıklamaya çalışacağım.

Paylaşacağım  Çin' deki Zhejiang Üniversitesi 'ne ait 2003 yılında yayınlanmış bir makaledir.

Link: http://www.zju.edu.cn/jzus/article.php?doi=10.1631/jzus.2003.0236

The purpose of this study is to gain understanding of the relationship between ejaculation and serumtestosterone level in men. The serum testosterone concentrations of 28 volunteers were investigated daily during abstinence periods after ejaculation for two phases. The authors found that the fluctuations of testosterone levels from the 2nd to 5th day of abstinence were minimal. On the 7th day of abstinence, however, a clear peak of serumtestosterone appeared, reaching 145.7% of the baseline (P<0.01). No regular fluctuation was observed following continuous abstinence after the peak. ejaculation is the precondition and beginning of the special periodic serumtestosterone level variations, which would not occur without ejaculation. The results showed that ejaculation-caused variations were characterized by a peak on the 7th day of abstinence; and that the effective time of anejaculation is 7 days minimum. These data are the first to document the phenomenon of the periodic change in serum testosterone level; the correlation between ejaculation and periodic change in the serum testosterone level, and the pattern and characteristics of the periodic change.





Şimdi burada ne demek istediklerini size kısaca özetlemeye çalışayım. 28 tane denek erkeği almışlar ve yeterince uzun bir süre incelemişler. Buna göre boşalma gerçekleştikten sonraki 2 ve 5. günler arasındaki testosteron miktarı minimum seviyede iken 7. günden itibaren testosteron miktarı normal olması gereken ideal miktarın %145.7 sine çıkmış yani iki kattan fazla artmıştır. Bundan sonra ise kandaki serum testosteron miktarı normal olması gereken seviyeye düşmüştür. Burdan anlıyoruz ki boşaldıktan ortalama 7 gün sonra testosteron miktarımız zirve yapıyor. Ondan sonra ise normal seviyesine düşüp sabitleniyor ve bir değişiklik gerçekleşmiyor. Zaten olması gereken de bu. Sonuçta herşeyin fazlası zarar demiştik ilk yazılarımızda. Vücut bile kendini bir şekilde dengeliyor ve testosteronun daha fazla artmasına müsade etmiyor. 


Buradan da anlıyoruz ki mastürbasyonu bıraktık diye testosteron manyağı olacağız diye birşey yok. Tabiki düzenli uyku, beslenme ve spor ile testosteron seviyenizi maksimuma çıkarma şansınız var ama unutmayın ki vücudunuzunda bir kapasitesi var. Unutmayın ki testosteron erkekliğin temel hormonudur. Bunu maksimum halde tutmak kesinlikle önemlidir ama fazlası da DHT (Dihidro testosteron) a dönüşerek saç dökülmesine, aşırı sinir ve gerginliğe, rahatsız edici seviyede kıllanmaya yol açar. Testosteron ve mastürbasyon arasındaki ilişkiyi inceleyen başka makaleler de var onların önemli kısımlarını ingilizce bilip de detaylı araştırmak isteyen arkadaşlar için aşağıda paylaşıyorum umarım faydasını görürsünüz. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere hoşçakalın.

Link : http://www.yourbrainonporn.com/book/export/html/148

7 Ağustos 2016 Pazar

Erkekler Neden Kaybediyor?

Bu yazımda size çok hoşuma giden ve çok faydası olacağını düşündüğüm bir TED videosunu ve türkçe çevirisini yayınlamayı düşündüm.








Sizden erkeklere olup bitenleri dikkatlice düşünmenizi istiyorum. Erkekler akademik alanda zayıflıyorlar, sosyal alanda kızlar tarafından yerle bir ediliyorlar, seks hayatlarında da kadınlar tarafından. Bunun dışında, başka da bi sorun yok. E bununla ilgili veriler ne? Okuldan ayrılma verileri oldukça şaşırtıcı. Erkeklerin okulu bırakma ihtimalleri kızlarınkinden %30 daha fazla. Kanada'da, her üç kıza karşı beş erkek okulu bırakıyor. Kızlar her seviyede erkeklerden daha iyi, ilkokuldan üniversiteye kadar. Lisans eğitimini tamamlamak ve diğer eğitim programları arasında erkeklerin kızların gerisinde kalması arasında %10' luk bir fark var. Özel eğitime ihtiyaç duyan her üç öğrenciden ikisi erkek. Ve sizin de bildiğiniz gibi, erkekler kızlara oranla beş kat daha fazla dikkat eksikliği teşhisiyle etiketleniyorlar -- bu yüzden onlara Ritalin veriyoruz.
Bu silinmenin kanıtları nelerdir? Öncelikle, yeni bir mahremiyet korkusu. Mahremiyet derken, başka birisiyle fiziksel ve duygusal ilişki kurmaktan bahsediyoruz -- özellikle de belirsiz, çelişkili ve dikkat çekici işaretler veren, karşı cinsten birisiyle ilişki kurmaktan. Ve her yıl, üniversite öğrencileri arasında rapor edilen utangaçlık üzerine bir araştırma yapılıyor. Ve burada devamlı artan bir erkek sayısı göze çarpıyor. Ve burada iki tür var. Bu bir sosyal bozukluk. Eski utangaçlık reddedilme korkusundan geliyordu. Bu yabancı topraklardaymışsınız gibi hissettiren sosyal bozukluk. Özellikle karşı cinsle başbaşayken ne diyeceklerini, ne yapacaklarını bilemiyorlar. Yüzyüze konuşmanın ne olduğunu bilmiyorlar, birileriyle rahatça konuşabilmeyi ya da onu dinlemeyi sağlayan sözlü ve sözsüz kuralları bilmiyorlar.
Burada sosyal yoğunluk sendromunu geliştiriyorum, ve bu erkeklerin neden kadınlarla ilişki yerine erkeklerle arkadaşlığı seçtiklerini inceliyor. Öyle görünüyor ki, erken çocukluktan bu yana, erkekler, diğer erkeklerin arkadaşlığını tercih ediyor -- fiziksel olarak. Ve burada aslında bir kortikal uyarılma görüyoruz, çünkü erkeklerin yanında hep erkekler olmuştur: takımlarda, külüplerde, çetelerde, cemiyetlerde, öcellikle de orduda ve sonra barlarda. Sonra bu beraberlik Super Bowl Sunday ile zirve yapıyor, erkeklerin tamamen yabancı başka erkeklerle tuhaf giyinmiş Green Bay Packers'tan Aaron Rodgers'ı izlemeyi yatak odasında tamamen çıplak Jeniffer Lopez'le olmaya tercih ediyorlar. Şimdiki problem de, onların devamlı olmayan internet ilişkilerini karşılıklı ve anlık sosyal ilişkilere tercih etmeleri.
Bunun nedenleri nedir? Bu istenmeden gelinen bir sonuç. Bence bu aşırı internet kullanımı, aşırı vide oyunları ve pornografiye ulaşabilme. Problem şu ki, tüm bunlar uyarıcı bağımlılıklar. Madde bağımlılığı, daha fazlasını istetir. Uyarıcı bağımlılıklar, daha farklısını istetir. Uyuşturucularda, aynı şeyin daha fazlasını istersiniz --çok farklı. Bu yüzden, uyarılmışlığı devamlılığı için yeniliklere ihtiyaç duyarsınız.
Ve problem şu ki, endüstri bunu sağlıyor. Jane Mc Gonigal geçen yıl şöyle demişti bir erkek çocuk 21'ine geldiğinde çoğu zaman yalnız başına olmak üzere 10.000 saat video oyunu oynamış olacak. Hatırlarsanız, Cindy Gallop da erkekler sevişmek ve porno izlemek arasındaki farkı bilmiyor demişti. Ortalama bir erkek çocuk haftada 50 porno videosu izliyor. Ve elbette yüz tane izleyeni de vardır. Ve porno endüstrisi Amerika'nın en hızlı büyüyen endüstri alanı -- yılda 15 milyar. Hollywood'da yapılan her 400 filme karşı, yeni yapılan 11,000 porno filmi mevcut.
Bunun sonucu, hızlıca, yeni bir uyarılmışlık türü. Erkeklerin beyinleri, dijital olarak şunlara göre yeniden döşeniyor: değişime, yeniliğe, heyecana ve devamlı uyarılmışlığa. Bu da, analojik, sabit ve interaktif olmayan geleneksel eğitimden tamamen uzaklaştıkları anlamına geliyor. Yavaş yavaş kurulan romantik ilişkilerden de tamamen uzaklaşıyorlar.
Peki çözümü ne? işte bu benim işim değil. Ben sizi uyarmak için buradayım. Çözmek sizin işiniz.
Peki ama kimler endişelenmeli? Tek endişelenmesi gerekenler kızların ve erkeklerin aileleri, eğitimciler, oyun tasarımcıları, film yapımcıları ve konuşabilecekleri, dans edebilecekleri yavaşça aşk yapabilecek ve evrimsel baskılara katkıda bulunarak türümüzü kabuksuz sümüklüböceklerden üstün tutabilecek gerçek bir erkek isteyen kadınlar. Sümüklüböcek besleyenler alınmasın lütfen.

1 Ağustos 2016 Pazartesi

Porno Ve Mastürbasyonu Bırakmanın 40 Faydası



Bu yazıda bağımlılıktan kurtulduktan sonra çoğu kişinin kendinde gördüğü değişikliklerden derlenerek oluşturan bir liste var. Bunların hepsi sizde de olacak diye kendinizi şartlamanız doğru olmaz ama ben yine de en yaygın olanların yanına bir (+) işareti koyarak bunları belirteceğim. Umarım hepiniz bu faydaların hepsini görürsünüz.

1 ) Zihin berraklığı ve dikkat dağınıklığının azalması   +

2) Fiziksel etkinliklerde ( spor vs.) daha iyi kondisyon

3) Depresyonun yok olması ve " benim artık bir sorunum yok" düşüncesi

4) Yakın zamanda olmuş olayları daha kolay hatırlama, konuşmaları daha kolay kavramak, daha keskin bir zeka  +

5) Kendini en güzel kızlara layık hissetmek

6) İnsanlarla iletişim kurmanın önceden sıkıntı verirken artık eğlenceli bir aktivite haline gelmesi  +

7) Sakalların daha çabuk uzaması +

8) Dinlediğiniz müziklerin daha anlamlı gelmesi ve daha çok zevk vermesi +

9) Garip durumlarda serinkanlı davranabilme

10) Geçmişte yapılan olayları daha iyi hatırlama +

11) Önceden bir filme başladığında bölük pörçük izlerken artık tek parçada izleyebilmek

12) Gerçekten diri ve canlı olduğunu hissetmek ve daha güçlü bir ruh haline büründüğünüzü hissetmek +

13) Cildin daha iyi görünmesi

14) Rahatça utanmadan herşeye gülebilmek

15) Kadınların iç ve dış güzelliklerine daha fazla hayran kalmak

16) Daha az uykuya ihtiyaç duymak

17) Daha az sinirlilik +

18) Sert ereksiyonlar +

19) Göğüs, omuz ve boyun kaslarının daha çok gelişmesi (egzersiz olmadan)

20) Daha canlı bakan gözler

21) Daha net ve sert bir ses +

22) Nefret ve öfkenin azalması +

23) Filmlerin, romanların ve sanatsal öğelerin daha fazla takdir edilmesi. ve onlara ilgi duyulması

24) Rüyaları daha iyi hatırlama +

25) Farklı konularda üzerinde çalışmaya gerke kalmadan veya daha az çalışarak daha çok bilgi  sahibi olmak ( zihin daha iyi durumda olduğundan ) +

26) Sabah erken kalkmanın daha kolay olması

27) Matrix'teki Neo gibi algı ve sezgilerin artması +

28) Kendi yaşıtınız dışındaki yaşlılar ve çocuklarla arkadaşlık etmenin eskiye göre daha çok keyif vermesi

29) Şeker ve alkol krizlerinin sona ermesi

30) Akıl ve zihinsel kapasitenizi arttırma isteği

31) Ailenize karşı yaşadığınız sinir patlamalarının sona ermesi

32) Kadınların yaptığı rahatsız edici aktivitelerin daha katlanılabilir gelmesi

33)  Kadınlarla belirgin derecede artan aranızdaki çekim +

34) Ev işlerinin artık daha kolay gelmesi

35) Büyük resmi daha kolay görebilmek (Olayların ardındaki detayları ve asıl sebeplerini, sonuclarını )  +

36) Kadınlara bakarak onların size karşı olan enerjisinin iyi veya kötü olduğunu anlayabilme yeteneği +

37) Kızlara arkadaş olarak yaklaşabilme yeteneği

38) Hiçbirşey artık sizi strese sokamaz +

39) Erkekler size daha fazla saygı duyar

40) Erkekler sizin varlığınızdan korkar

26 Temmuz 2016 Salı

Dopamin Döngüsünü Harika Özetleyen Bir Video




Yukarıdaki video ingilizce bilenler için beynimizin zevk döngüsü mekanizmasını çok güzle anlatıyor. İngilizce bilmeseniz bile görseller çoğu şeyi anlamanıza olanak verecektir. Bizim blogumuzu takip edenleri özellikle ilgilendiren kısım ise videodaki 2:35'den itibaren başlayan kısım. Orada gördüğünüz mavi toplar uyuşturucu, sigara, mastürbasyon, porno vb. kolay zevkler sonucu üretilen dopamini sembolize ediyor. Alttaki dağ benzeri kahverengi çıkıntılar ise dopamin reseptörleri. Kolay zevklerle elde ettiğiniz aşırı yoğun dopamin size anlık bir mutluluk verirken aynı zamanda dopamin reseptörlerini videoda da berlittiği üzere tam anlamıyla bir çekiç gibi üzerine vurarak yok ediyor. Bu da sizin dopamin reseptörlerinizin sayısını azaltıyor dolayısıyla basit olaylardan zevk alamaz hale geliyorsunuz. Kalan reseptörlerinizle eskisi kadar mutlu olabilmenizin tek yolu daha fazla uyuşturucu madde, alkol, sigara , ot, çöp, mastürbasyon, yeni porno tipleri kullanmak oluyor. Umarım bu video dopamin döngüsünü daha iyi anlamanızı sağlar.

20 Temmuz 2016 Çarşamba

Bırakma Sürecinde İnsanların Başarısız Olmasının Temel Sebepleri



Merhaba arkadaşlar uzun zamandır vaktim olmadığı için kendi yazdığım yazıları ekleyemedim ama bu yazmadığım anlamına gelmiyor. Günlüğe de devam ediyorum fakat sadece haftalık olarak yazıyorum parti parti eklemeye başlayacağım yakında.

Bu yazım mastürbasyonu bırakma denemeleri yapıp da bir türlü istediği sonuca ulaşamayan arkadaşlarımızın bu başarısızlıklarının ortak sebeplerine değineceğim. Eminim bunlardan en az biri sizin için de geçerlidir. O yüzden tüm maddeleri okumanızda fayda var.

1 - Bir Bağımlılıktan Kurtulup Bir Diğerine Başlamak
Çoğunuzun yaptığı hata bu eminim. Mastürbasyonu ve pornoyu bırakıp kendinizi oyunlara, sigraya - nargileye - alkole , bağımlılık derecesinde müziğe, sabahtan akşama kadar dizi ve film izlemeye veriyorsunuz. Uyuşmaya alışkın olan beyninizin tekrar uyuşma isteğine ( yani dopamin ihtiyacına) bunlarla yanıt veriyorsunuz. Bu neye sebep oluyor? Bu beyninizin dopamin eksikliğinden dolayı reseptör üretmesini engelliyor dolayısıyla beyninizi eski stabil haline döndürememiş oluyorsunuz. Yaptığınız tek şey kendinizi kandırmak oluyor. Bunun bir diğer etkisi de süreci izleyemiyor oluşunuz. Bu sürecin en önemli özelliği beyninizin ve vücudunuzun bıraktıktan sonra olaylara ve düşüncelere karşı verdiği tepkileri gözlemlemenize imkan tanıması. Bir anlamda kendi kendinizi tanımış oluyorsunuz kendi beyninizin çalışma şeklini tanımış oluyorsunuz. Onu tanımadan onu kontrol etmeniz mümkün değil. Ama siz gidipte beyninizi farklı bağımlılıklarla doldurarak beyninizin size göstermesi gereken tepkileri görmezden geliyorsunuz. Kendinizi tekrar uyuşturuyorsunuz. Bunun size de sürece de hiçbir katkısı olmaz daha önceki yazılarımda da söyledim. Mümkünse yapmanız gereken zorunlu işlerinize odaklanın. Tamamen boş ve işsiz bir insansanız yatağınıza çekilin ve beyninizin kıvranmasını gözlemleyin. (Evet tıpkı filmlerdeki uyuşturucu bağımlılarının bıraktıktan sonra yatakta kıvranması gibi) Size çok şey söyleyecektir.

2- Testosteron Miktarını Arttırmakta Başarısız Olmak 
Çok sevdiğim bir laf vardır. Oturduğu yerden başarıya ulaşabilen tek canlı tavuktur. Bu sürece başlayıp hayatınızdaki geri kalan tüm değişkenleri sabit tuttup da sonunda "hayatımda hiçbirşey değişmedi yapayım bare " diyerek siz tavuk olduğunuzu kabul etmiş olursunuz ki siz tavuk değilsiniz dolayısıyla başarıya ulaşamazsınız. Önceki yazılarımda da paylaştığım gibi kendinize faydalı hobiler ve meşgaleler yaratmanız çok önemli. İsteyen olursa faydalı birkaç hobi önerisi içeren bir yazı da paylaşabilirim. Bu konudaki taleplerinizi mail adresime atabilirsiniz (nomorefappening@gmail.com)
Testosteron miktarınızı arttırmak için aktif bir hayat sürmeniz çok önemli. Bu sürece başlayıp bilgisayar başında oturup yazılan yazıları okumaktan başka birşey yapmıyorsanız suçu bu sürece atamazsınız. Sporu ve sağlıklı yaşamı bir yaşam biçimi olarak hayatınıza sokmanız gerektiğini söylemiştim. Abur cuburları paketlenmiş hazır gıdaları bırakıp sağlıklı beslenmeye yönelmek de çok önemli. İlerde yüksek seviye testosteronun avantajlarını açıklayan bir yazı paylaşmayı da düşünüyorum. Bu maddeyi biraz daha detaylandırarak süreçle bağlantısını işleyeceğim.

3-Beklentilerinizin Gerçek Dışı Olması
Eminim hepiniz benimki gibi birçok siteyi, blogu, forumu takip ediyorsunuz bu konuyla ilgili. Bu sitelerde gerçekten çok saçma beklentilere girmiş, mastürbasyonu ve pornoyu bırakınca kadın mıknatısı bir Johnny Sins haline gelebileceğini düşünen insanlar olduğunu gördüm. Bu süreci bir sene sürdürüp ondan sonra önüne gelen her tanıştığı kadınla birkaç hafta içinde ilişkiye girebileceğini sanan insanlar var. Gerçekten gülüyorum ekranda bunları gördükçe. Bu sürecin doğrudan böyle bir etkisi yok arkadaşlar. Olay yine sizde bitiyor. Bu bağımlılıktan kurtulmak sadece beyninizi ve vücudunuzu maksimum seviyeye getirir. Normalde zihin ve beden kapasitesinin %50' sini kullanabiliyorsanız bu süreçle birlikte psikolojik etkilerle oluşan kayıpları da gözönüne alırsak kapasitenizin %90' ını kullanabilmeniz hayal değil. %50 ve %90 karar sizin. Elbette bu oran arttıkça kendinize olan güveniniz ve becerileriniz de artar. Ama bu kadın mıknatısı olacağınız haline gelmiyor. İnternette " 1 sene yapmadım, hoşlandığım kıza teklif ettim kabul etmedi tekrar başlıyorum" diyen insanlar var. Böyle amaçları olan  arkadaşlar boşuna okumasın yazdıklarımı lütfen. Siz de vakit kaybetmeyin ben de. Yeni insanlarla tanışmak onları deyim yerindeyse tavlamak veya kendinizi sevdirmek karakterinizle alakalı birşeydir. Karakterinizde bazı sabit özellikler vardır bunlar çoğunlukla gelişme döneminizde maruz kaldığınız etkilere göre belirlenir ve bunları sonradan değiştirebilmeniz neredeyse imkansızdır. ( Bunları keşfedip özellikle üzerine gitmeniz gerekir. ) Bırakma süreci size bunları keşfetmeniz konusunda yardımcı olur. " Benim şu konuda eksiklerim var böyle saçma bir özelliğim var ve bunu artık şu şekilde aşabileceğimi düşünüyorum." dedirtir. Tekrar söylüyorum bu sürecin size kattığı tek şey beyninizin ve vücudunuzun kimyasal yapısını hayatınızı en kaliteli şekilde sürdürebilmeniz için optimum ( en iyi ) seviyeye getirilmesini sağlamaktır.

4- Dopami Reseptörü Üretiminin Size Zor Gelen Şeyleri Yapmakla Artacağını Unutmak
Bu maddeyi de önceki yazılarımda belirtmiştim. Size zor gelen ama size fayda sağlayacağını düşündüğünüz şeyleri, üşenseniz de yorgun olsanız da yapmaktan kaçınmayın asla. Bu tarz aktiviteler sizin dopamin reseptör sayınızı arttırır. Bu tarz aktivitelerden kaçmak yerine aksine yapmanız gereken bunların üzerine giderek beyninizde daha fazla reseptörün salgılanmasını sağlamak sizin faydanıza olacaktır. Daha önceki yazılarımdan birini yazarken elektrik kesildi ve kayıt da etmediğim için şu yazdığımın iki katı uzunlukta bir yazı tamamen gitti. Elektrik bir 10 dakika sonra gelince oturdum üşenmeden hepsini tekrar yazdım. Bu bir örnekti. Veya işten yorgun şekilde geldiniz dermanınız yok oysa sabah çıkarken kendinize işten dönünce spora başlayacağınızı söylemiştiniz. O üşengeçliğe rağmen bunu yaparsanız hem vücudunuz spor yaptığınızdan dolayı daha sağlıklı olacak, hem vücudunuz spor yaparken mutluluk hormonu salgıladığından daha mutlu olacaksınız hem de üşendiğiniz bir süreci zorlamayla da olsa yaptığınız için dopamin reseptörü üreteceksiniz. Yapmazsanız bunların üçünü birden kaybedeceksiniz. Çok makul bir anlaşma bence. Sırf spor üzerinden gitmeyelim ders çalışmayı da benzer bir şekilde buna örnek gösterebiliriz. Veya buluşmaya üşendiğiniz bir arkadaşınızla buluşmak da buna örnek gösterilebilir.


Özetle sürekli başarısız olup da aynı şekilde bir kısırdöngüye saplandığını düşünen arkadaşlar mutlaka bu maddelerin kendi için geçerli olup olmadığını sorgulasın ve gereken adımları atsın. Aksi halde herhangi bir başarıya ulaşmanız mümkün değil.

15 Temmuz 2016 Cuma

Zorlanmadan Nasıl 70 Gün Boyunca Dayandım? [Çeviri # Part 2 ]

2. Bölüm

Bu kısımda daha önceki bırakma denemelerimde yapmadığım ve farklılık yarattığını düşündüğüm 8 şeyi size açıklamaya çalışacağım.


1 - Cinsel Azgınlığın  Endokrinolojik (Hormonları inceleyen bilim dalı) ve Psikolojik Sebeplerini Anlamak

Anladım ki bizi bu işe yönelten şeyler hormonlarımız ve kafa yapımız. Anladım ki azgınlığı yaratan bu hormonlar sadece biz aklımızdan cinsel şeyler geçirince salgılanmaya başlıyor. Ve bunlar sadece geçici. Yani yeterince beklerseniz ve kafanızdan bu cinsel içerikli düşünceleri silerseniz  bu hormonların etkisi de yok oluyor. (Ortalama 1 saat içinde) Bunun böyle olduğunu bilmek, yani bu azgınlığın geçici olduğunu bilmek sizin bu süreçte kendinize olan güveninizi arttırıyor. Çok fazla azmış olsam bile biliyorum ki bu geçecek. Bazen bekliyorum hatta süre tutuyorum acaba ne zaman geçecek diye. İşi bilimsel hale getirmek hem daha eğlenceli hem de vücudunuzu tanımanız için mükemmel bir fırsat.  Mesela geçen duştayken aklıma cinsel içerikli daha önceden gördüğüm bir resim geldi ve anında beynimin endorfinle dolduğunu hissettim.  Hemen aklımı farklı yönlere çekmeye çalıştım. 20 dakika sonra azgınlık tamamen yok olmuştu ve eski halime dönmüştüm.  Sadece 20 dakika..

2- Cinsel İçerikli Bir Düşünceyi, Resmi veya Nesneyi Tanımlamayı Öğrenmek

Önceden yapmayıp da bu sefer yaptığımı düşündüğüm bir diğer şey de bu. Aklıma herhangi bir cinsel düşünce gelince artık bunu anında kapatıp - silip- yok edip eski halime geri dönüyorum. Ama bunu kapatmadan önce düşündüğünüz şeyin cinsel içerikli olup olmadığını tanımlayabilmeniz gerekiyor ki bu her zaman mümkün olmayabiliyor. Bu biraz da kendinizi ne kadar tanıdığınızla alakalı. Aklıma ne zaman cinsel içerikli bir düşünce gelse midemin üst kısmında adeta bir endorfin patlaması yaşıyorum ve bunu hissedebiliyorum. Göğüs kaslarımın sıkılaştığını ve karın kaslarımın kasıldığını hissediyorum.  Bunlar da benim ne olduğunu anlamam için yeterli oluyor. Mutlaka sizin vücudunuzda da bu veya buna benzer endorfinin yol açtığı tepkiler oluşuyordur. Cinsel içerikli nesne, yolda gördüğünüz kısa şort giymiş güzel bir kız olabilir veya billboardlarda gördüğünüz bir iç çamaşırı mankeni olabilir veya o sırada başka şeyler düşünmeme rağmen aklıma rasgele giren bir cinsel içerikli düşünce olabilir. Herhangi bir endorfin patlaması olmamasına rağmen bazen cinsel içerikli bir düşüncede olduğunuzu fark edebilirsiniz. Matematik veya fizik dersi cinsel içerik barındırmaz. Göğüsler barındırır. Bu ikisinin arasındaki fark kadar nettir cinsel içeriği anlamak. Cinsel içerikli nesne  veya düşünceler çoğu zaman umulmadık anlarda ortaya çıkar. Birkaç örnek vermek gerekirse; duşa girdiğinizde , yatak odanızın kapısını kapattığınızda, uzun zor bir günden sonra eve gelip çantanızı yere bıraktığınızda.. Bu gibi durumlarda" tamam bu görevi tamamladım şimdi biraz ara verebilirim " " Ne yapabilirim?" " Bir kahve içebilirim, şekerleme yapabilirm, mastürbasyon yapabilirim..." Veya bir düşünce şeklinde olabilir. " Acaba malum siteye yeni videolar gelmiş midir? "  " Belkide girip bir bakıp çıksam yeterli olur sürece bir zararı olmaz." Bu tarz düşünceleri artık ezberlemiş olmalısınız. Bunlar sizi malum sonuca götürür. Bunlar aklınıza geldiği zaman bunları henüz büyümeden yok etmelisiniz. (Çevirmenin Notu: YILANIN BAŞINI KÜÇÜKKEN EZİN DAHA ÖNCE DE SÖYLEMİŞTİM)

3- Aklını Cinsel İçerikli Bir Düşünceden, Resimden veya Nesneden Başka Yöne Çeldirmeyi Öğrenmek

Yukarıdaki maddede saydığım durumlar sizin endorfin salınımınızı arttırır. Vücut sıcaklığınız artar, kendinizi uyuşuk yorgun ve tembel hissedersiniz. En önemlisi de beyninizin ön kortex ( mantıklı ve rasyonel kararlar vermenizi sağlayan bölge) devre dışı kalır. Beyninizin size " Mastürbasyon yapma! " dediği kısım burasıdır.  İşte tam bu yüzden aklınıza gelen cinsel içerikli düşünceyi engellemelisiniz. O düşünceyle eğlenmeyin vakit geçirmeyin veya oyalanmayın onu aklınızdan derhal silin. Çünkü onla oyalanıp vakit geçirdikçe ondan hoşlanmaya başlayacaksınız bu da sizi ileriki aşamalara götürecek. Bunu otomatk hale getirmek sizin elinizde. Gelen düşünceyi anında silerseniz ileriki aşamaya geçemeyeceğinden malum sonuçla da karşılaşmayacaksınız demektir. Başlangıçta çoğunuzun aklınıza gelen bu düşünceleri kolaylıkla bloklayamayacağınızı hatta onla vakit geçirip onun vücudunuzda yarattığı hoş sıcak etkiden hoşlanacağınızı biliyorum. Sonuçta burda sadece mastürbasyon bağımlılığımızdan kurtulmak istiyoruz. Fantazilerimizi veya cinsel içerikli düşüncelerimizi yok etmek istemiyoruz. Ama asıl amacımıza ulaşmak istiyorsak bu düşüncelerin mastürbasyon ile olan bağını kesmeliyiz. Bunu kesmenin de tek yolu otomatik bir engelleme mekanizması oluşturup bu düşünceler aklımıza gelir gelmez beynimiz tarafından bloklanmasıdır. Tıpkı bilgisayarımızdaki bir firewall ( Güvenlik Duvarı) gibi.

4- Duygularınıza Karşı Üstün Gelmek 

Düşüncelerinizi ve cinsel azgınlığınızı kontrol etmek istiyorsanız duygularınıza karşı olan üstünlüğünüzü sağlamanız çok önemli. Bir adım geri atın ve beyninizde oluşan sisi kaldırmaya odaklanın. Beyninizin önceki halinin ne kadar berrak oduğunu düşünün. Sonra duygularınızı uzaktan inceleyin gözlemleyin. Onlara takılıp kalmayın onların efendisi olun. Son 3 yılda bunu yapmayı öğrendim. Eğer aklınızı, duygularınızın üstüne çıkarmayı başarabilirseniz fark edeceksiniz ki " Şuan çok azdım. Ama aslında beynim kanıma endorfin ve adrenalin pompalıyor sadece. Şuan cinsel içerikli şeyler düşünmemin tek sebebi bu. Kan dolaşımıma bir sürü kimyasal karıştı. Bunları düşünmemin tek sebebi bu başka birşey değil.  10 ile 30 dakika içinde hepsi yok olacak tek yapmam gereken en fazla yarım saat süreyle beynimi başka şeylere odaklamak. "Kendinize yapmanız gereken telkin bu.

5- Artan Cinsel İsteğe Karşı Gerçekçi Olmak 

Yazının önceki kısmında da açıklandığı gibi ilk 2 hafta boyunca cinsel istek gittikçe artıyor sonra sabitleniyor. Önceden bu cinsel isteğin bu süreç boyunca sürekli olarak artacağını ve sonunda dayanamayıp mastürbasyon yapacağımı düşünürdüm ama artık bu konuda gerçekçiyim ve bunun böyle olmadığını biliyorum. Evet ilk 2 hafta boyunca zorluk seviyesi sürekli artıyor. Önemli olan bunun neden olduğunu bilmek ve buna karşı hazırlıklı olmak bunun olacağını bilmek. Ve sonrasında bu zorluğun daha fazla artmayacağının farkına varmak. Bunu yapmayıp da korku ve paniğe kapılıp boşvermişlik haline girerseniz tekrar eski halinize dönersiniz. Vücudunuzu iyi dinlerseniz o size zaten azgınlık durumunda gerekli sinyalleri veriyor. Sizin tek yapmanız gereken şey farklı şeylerle meşgul olarak aklınıza gelen cinsel düşünceleri savuşturmak.

6- Kısa Süreli Sürece Başlamak ve Geciktirme Taktikleri Uygulamak

Önceki yazımda  da hatırlayacağınız gibi kendime sadece 10 günlük bir deney yapmıştım. Sadece buna odaklanmıştım tüm motivasyonum bundan ibaretti. Bu süreçte ne zaman mastürbasyon yapmak istesem kendime sadece " Bare şu deneyi tamamlıyım sonra istediğim kadar mastürbasyon yaparım " dedim. Kendinize bunu söylemek çok kolay inanın. Beyniniz de buna çok kolay inanıyor. " Bir daha asla mastürbasyon yapmayaacğım." Bu eminim hepinizin yaptıktan sonra söylediği şeydir ama şuana kadar sizi bir başarıya ulaştırmadı çünkü beyniniz buna inanmıyor. " Deneyden sonra yapacağım" ise beyninize çok daha gerçekçi geliyor  ve buna inanıyor. 10 gün , sonsuza kadar yapmamaktan çok daha yönetilebilir ve mantıklı geliyor beyine.  10. gün geldiğinde ise çok iyi hissediyordum ve herhangi bir cinsel azgınlığım yoktu. Yapmak aklıma bile gelmedi açıkcası. Sonra neden 10 gün daha yapmıyım ki diye düşündüm. Önceki 10 günlük süreci kafamdan sildim. Sanki mastürbasyon yapmışım da tekrardan bir 10 günlük deney yapıyormuş gibi davrandım. Yine aklıma cinsel düşünceler geldiğinde 10 günlük deney bitince yapacağım diyerek bunları savuşturdum.

7- Günlük Tutmak 

Kendin günlüğünüzü tutmak bu deneysel süreci ve yaşadıklarınızı anlamlandırmak ve sonrasında bunlardan ders çıkarabilmek için mükemmel bir yöntem. Örneğin 2. 10 günlük deney sürecini bitirdiğimde bir üçüncü 10 güne daha başladım ama kafamda hala sadece mastürbasyon yapıp 0 dan başladığımı düşünerek hareket ediyordum. Günlüğü de 10 ar günlük periyotlar halinde tutuyordum. Halbuki aslında 20 günü geçmişti. Okurken de buna göre hareket ediyordum. Önceden uzun süre yapmayınca dayanmanın çok daha zor olduğunu düşünürdüm. Günlüğümde tuttuğum raporlar sayesinde bunun böyle olmadığına şahit oldum. O düşüncenin yarattığı psikolojik baskıdan kurtulunca süreç çok daha kolay hale geldi.

8- Geçmiş Süreçleri ve Neden NO-FAP Yaptığınızı Sürekli Hatırlamak

En önemlisi bu muhtemelen. Çünkü başlangıç noktanızdan uzaklaştıkça aşağısının ne kadar kötü ve kirli biryer olduğunu unutuyorsunuz. Bunun sonucunda beyniniz kendini  " Ben nasıl olsa iyileştim " diyerek anında kandırıp başladığı yere kolaylıkla geri dönüyor. Önceden bu alışkanlığımdan asla kurtulamayacağımı bunun sonsuz bir döngü olduğunu düşünürdüm. Artık bunun böyle olmadığının farkındayım. Olayın biyolojik ve psikolojik bütün sırrını çözdüm.

2 Temmuz 2016 Cumartesi

Zorlanmadan Nasıl 70 Gün Boyunca Dayandım? [Çeviri # Part 1 ]

Bu yazımız yabancı bir kaynaktan çeviri olacak. Arkadaşımız 7 sene boyunca bu bağımlılığından kurtulmaya çalışmış ve sonunda 70 gün dayanabilmeyi başarmış. Bu yazısında da bize uyguladığı teknikleri ve tavsiyelerini anlatmış. Faydalı bulduğum için çevirme ihtiyacı duydum.



Kendini Tanıtma ve Hikaye

31 yaşındayım. Tam 7 yıldır pornoyu, cinsel fantazileri ve mastürbasyon bağımlılığından kurtulmaya çalıştım. Çok zorlasam bile en fazla 1-2 hafta dayanabiliyordum.  Rekorum ise 1 ay. Ama o bir ay nasıl geçti bir de bana sorun. Sanki bir ömür gibiydi. Çoğunlukla da en fazla birkaç gün dayanabiliyordum. Çoğunlukla bu bağımlılıktan kurtulmanın imkansız olduğunu ve kurtulmak için çabalamanın gereksiz olduğunu düşünerek kendimi kandırdım.

Fakat bu sefer (neredeyse 70 gün oldu) neredeyse hiç zorlanmadım herşey çok kolay oldu. Eğer siz de bu işi bırakmayı deneyip bunun ne kadar zor ve imkansız göründüğüne tanıklık ettiyseniz benim bu kadar kolay bir şekilde hiç zorlanmadan 70 gün dayanmam sizi şaşırtmış olmalı. Bilgisayarım için filtre programları kullanmadım. Bilinçli olarak belirli uyarıcıların bulunduğu mekanlardan ve kişilerden uzak kalmadım. Gece geç saate kadar evde kimse olmamasına rağmen bilgisayarımın başında rahat rahat oturdum. Soğuk duş almadım veya biriken enerjimi harcamak için düzenli egzersiz yapmadım.

70 gündür kendimde farkettiğim değişikliklerden çok fazla bahsetmeyeceğim zira çoğu kişi bunları daha önce zaten yazmıştı. Temel olarak, kendime güvenim arttı.Kendimle daha barışığım. Daha berrak bir zihne sahibim ve hayatımın kontrolünün gerçekten benim elimde olduğunu tam anlamıyla hissediyorum. ( Ve size yemin ederim sesim çok daha erkeksi ve kalın çıkıyor.) Benim için en önemli faydası ise şu 7 yıldır çabalamalarımın sonunda meyvesini görmüş olmam.Ve artık bu meseleyle kafamı yormayacak olmam adeta omuzlarımdan dünyanın yükünü aldı. Harika bir duygu.

Peki bu süreci 7 yıldır deneyip başaramama rağmen nasıl bu kadar kolay bir şekilde geçirdim? Olan bazı şeyler öncekinden farklıydı tabiki. Ama süreç ve stratejim hakkında detaylara girmeden önce bağımlılığımın arka planını sizinle paylaşmak isityorum. Ben kendimin tam olarak bir porno ve mastürbasyon bağımlısı olduğunu düşünmüyordum. Benim çözümüm ve stratejim sizde işe yaramayabilir. Ama benim durumuma benzer insanlar varsa eminim onlara çok faydası dokunacaktır. Hikayem size benzemese bile eminim uyguladığım stratejideki kendi işinize yarayan kısımları alıp kendi sürecinizde uygulayabilirsiniz. Eminim faydası olacaktır.

Geçmişim

Hayatımın büyük çoğunluğunu bekar olarak geçirdim. Ama önümüzdeki birkaç yıl içinde karşıma düzgün bir kız çıkarsa evlenmeyi düşünüyorum. Ayrıca bakirim. Evlenene kadar da bu şekilde kalmayı planlıyorum.

Her zaman müthiş bir hayalgücüm olmuştur ve içine kapanık bir insan olmuşumdur.Çok fazla arkadaşım yoktu. Vaktimin çoğunu okulda hayal kurarak geçirirdim.

11 yaşımda kendimi cinsel içerikli hayallerin içersinde buldum.

19 yaşımda mastürbasyon yapmaya başladım. (Çok geç biliyorum.)

23 İnternet pornosu izlemeye başladım.

24 Hristiyan oldum.

31 yaşımda sonunda bu bağımlılıktan kurtuldum.

23-31 yaşlarım arasında Her gün 1-2 defa mastürbasyon yapardım. İnternetteki pornoları ise haftada 1-2 defa kullanırdım. Porno olmadığı zamanlar hayal kurardım. Bu bana internetteki pornolardan çok daha cezbedici gelirdi. Ama sanırım bu sadece bana özgü bir durum. Yine de bu bağımlı olmadığım anlamına gelmiyor. Mastürbasyona bağımlıydım. 7 yıl boyunca bırakmaya çalıştım fakat başarılı olamadım.

Bırakmaya çalışırken her yapışımda kendi kendime sürekli bir daha yapmayacağım derdim. Bundan sonraki ilk birkaç gün rahat geçerdi. Ama sonraki günlerde tam anlamıyla mücadele ederdim. Ve gün geçtikçe daha fazla zorlandığımı hissederdim. Bir süre sonra eninde sonunda bırakıp şuana kadarki en büyük fantaziyi hayalimde kurup işimi göreceğimi düşünürdüm.  Bu uzun bir süre böyle devam etti. Bazen 1-2 hafta dayanırdım.  Ama sonuç hep aynıydı. Yapmayacağım dememe rağmen yine süreç boyunca içten içe arzuladığım şeyleri en geç 1-2 hafta sonunda yine yapıyordum. Sonra sorunun belki de burada olabileceğini düşündüm. Belki her seferinde " yapmayacağım" deyip kendimi şartlamam beynimi bu cinsel ihtiyacı farklı şekilde; porno, hayal kurmak  vb şeylere yöneltiyordu. İçten içe çekimser bir şekilde tam anlamıyla yapmasam da kafamda sürekli cinsel içerikli düşünceler vardı. Bunu hayal gücümün geniş olmasına da bağlıyorum.

Sonra şu sonuca vardım. Bu sürecin imkansız olduğuna kendimi inandırmış olmam her seferinde denemelerimi nbaşarısızlıkla sonuçlanmasına sebep oldu. Bunun sonucunda 1. aşamaya yöneldim.



1. Aşama - Kendi Aklına Hükmetme ve Vücudu Akışına Bırakma 

Şuanki sürecimin ilk 1-2 ayında farkettim ki benim bütün olayım zihnimde. Ona hükmetmem gerekiyor. Asıl kurtulmak istediğim şey kurduğum bu hayaller ve porno. İleride evlenmeyi de düşündüğüm için eşimin bunların hiçbirini olumlu karşılamayacağını düşünerek kendimi motive ettim. Bunun sonunda porno ve hayal kurmayı aklımdan çıkararak mastürbasyon yapmaya devam etmeye karar verdim. Çünkü mastürbasyon yapmadığımda bu hayal kurma ve pornoya yönelme gibi eylemlere daha fazla yöneliyordum. Mastürbasyonun zihnimle olan bağlantısını keserek sadece vücudumun ihtiyacı olanı yapmam gerektiğini düşündüm.

Neyse, ben her ihtiyaç duyduğumda mastrübasyon yapmaya başladım. Ama bir şartım vardı. Sadece hayal kurma veya porno izleme ihtiyacı duyduğumda mastürbasyon yapıyordum. Bunun haricinde hiçbir cinsel hayale veya görüntüye yaklaşmıyordum. Soktakta veya TV ' de gördüğüm herhangi bir kadınla ilgili herhangi bir cinsel içerikli hayal kurmaya hakkımın olmadığına karar verdim. Bu yüzden hayal kursam bile belli bir kişinin hayalini kurmak yerine standart bir kadın vücudu hayal ediyordum.

Bu şekilde 2 ay geçirdim. Sadece aklımı hayal kurmamaya odakladım. Aynı şekilde porno da izlemedim.  Bunun haricinde vücudumun ihtiyaçlarını da ona verdim.  Tabiki bazen kontrolü kaybedip garip fantaziler hayal ettiğim ve porno izlediğim oldu ama bunları yapmaktan eskisi kadar keyif almadığımı fark ettim.

Şimdi düşünüyorumda sanırım birçok kişi benden daha çok bağımlı.  Böyle sıkıcı cinsel bir hayali kurarak mastürbasyon yapmak mümkün olmamalıydı. Ama ben bunu mastürbasyon yapmadan geçen 2-3 gün sonra fark ediyordum.

2. Aşama - Tam Anlamıyla Bırakma

1. aşamadan sonra birkaç şey öğrendim. Bu öğrendiklerim benim zaman geçtikçe oluşan cinsel baskının pes edene kadar gittikçe artmasıyla ilgiliydi. Okuduğum birkaç makaleye göre mastürbasyonu bırkatıktan sonra oluşan ve gittikçe artan azgınlık ortalama 2 hafta kadar sürüyordu. 2 haftanın sonunda ise daha fazla ilerlemiyor vücut buna alışıyordu. Ben de her ne kadar hayal kurmasam ve porno izlemesem de mastürbasyonu 2 haftadır yapıyordum. Bu iki haftada aklımı ve düşüncelerimi tam anlamıyla kontrol edebildiğimi fark etmiştim.  Bundan sonra mastürbasyonu da tam anlamıyla bırakmaya karar verdim.

Okuduğum kadarıyla bıraktıktan sonratestosteron ilk 7 gün sonunda maksimum seviyeye çıkıyor sonra duruyordu. Ben de bunu tam anlamıyla test etmek için 5 ve 6. günlerin 7. güne daha zor olup olmadığına dikkat etmeye karar verdim. Bundan sonra da 8-10. günlere dikkat ettim. Sonra anladım ki 8-10. günlere yani en zor günlere dayanabiliyorsam testosteronum zaten en yüksek seviyede olduğu için bundan daha fazla zorlanamayacağım için 90 güne hatta sonsuza kadar gidebileceğime karar verdim. Burada bir nevi beynimi bu işin gittikçe zorlaşmadığına inandırdım. Neyse bundan sonra her günkü zihinsel ve ruhsal halimi , aklıma cinsel düşünceler gelip gelmediğini günlük şeklinde not aldım. Başarılıydım. İlk hafta birkaç defa ciddi derecede cinsel olarak uyarıldığımı fark ettim. Ama aklımı dağıtıp başka şeylere yönlendirdim. Bunun sonucunda bu düşünceler 1 saate yakın bir süre içinde yok oldu. Beklediğim gibi 7. gün en zoruydu. Ama bunu zaten beklediğim için kendimi ve aklımı  tamamen o günü bir şekilde geçirmeye odakladım. 7. Günden sonra 8-10. günler çok daha kolaydı. 10 günün sonunda kendime çok daha fazla güveniyordum. 10 günlük testim başarılı olmuştu. Teori doğruydu. Bunun sonucunda bir 10 günlük daha yapmaya karar verdim.

Bir önceki 10 güne göre çok daha az günde uyarılma hissettiğimi fark ettim. Asıl dikkatimi toplamak istediğim nokta uyarılar ve tetiklemeler beklediğim gibi  kendi kendine yok oluyor muydu. Evet oluyordu. Ayrıca gerçekten mastürbasyon yapmak istediğimde kendime bir testte olduğumu en azından şu 10 günün sonunu beklemem gerektiğini telkin ediyordum. Ama 20. günde kendimi çok daha iyi hissediyordum üstelik yapma isteğim de hiç yoktu. Bu yüzden bir 10 günlük test daha yapmaya karar verdim.

Bu 3. 10 günlük test çok çok daha kolaydı. Bu iş birçok kişinin düşündüğü gibi gün geçtikçe zorlaşmıyordu aksine kolaylaşıyordu. Zaman bizim lehimize işliyordu. 


Bu