1 Mayıs 2016 Pazar

Pornonun Zararları Nelerdir? #1


Birkaç gündür yeni yazı ekleyemedim yoğundum. Bu mayıs ayı boyunca müsait olacağım muhtemelen hergün veya 2 günde bir yazı ekleyeceğim. Bir önceki yazımızda insanların neden pornoyla tatmin olmak yolunu seçtiğinden bahsetmiştik. Şimdiyse pornonun neden zararlı olduğundan bahsedeceğim. İzlediğini her video sizde az veya çok mutlaka bir etki bırakır. Bu etkiyi kısa vadede fark etmeniz mümkün değildir. Hatta yıllar geçmiş olmasına rağmen hala fark etmeyenler mutlaka vardır aranızda.

Tek Tip Kadın İsteği
 En çok izlenen porno türlerindeki hatunlar genelde tek tiptir. İri göğüslü ince belli iri kalçalı hatunlar.(Çoğu çeşitli implantlarla (silikon vb.) bu hale gelmiştir tabiki.)  Bu neden böyledir hiç düşündünüz mü ? İnsan doğası gereği her zaman en doğurgan dişiyi döllemek ister. En doğurgan dişi de dişilik hormonu yani östrojeni(erkeklerdeki versiyonu testosteron) bol dişidir. Östrojenin kadınlardaki etkilerini bilmeyenler için kısaca özetliyim.

- Göğüslerin büyümesi
-Vücuttaki yağ dokusunun artması
-Kas kütlesinin azalması
-Kalçaların belirginleşmesi

Daha birçok etkisi vardır ama bizi ilgilendiren özellikler bunlar. Erkekler dişi seçiminde isteseler de istemeseler de içgüdüsel olarak bu kriterlere dikkat ederler. Porno yapımcıları da aptal değil bunu biliyor ve görüldüğü üzere gayet güzel bir şekilde kullanıyor. Siz filmlerde o kadınları gördükçe onları döllemek istiyorsunuz ama gerçekte onlara ulaşamayacağınızı bildiğiniz için döllediğiniz tek şey eliniz oluyor maalesef. Zamanla favori kadın kriteriniz bu tip dişiler olmaya başlıyor. İzlediğiniz videolardaki gibi olmayan neredeyse hiçbir kadına kadın gözüyle bakmaz hale geliyorsunuz ilginizi çekmiyor. Dışarıda sağda solda gördüğünüz kızlar size çekici gelmiyor. En büyük dezavantajı da bu zaten.

Dopamin Döngüsü

Bir diğer önemli etkisi de hormonlar üzerinedir. Dopamin hormonu diğer adıyla zevk hormonu beynimizde üretilir. Dopamin sadece zevk aldığımız aktivitelerde salgılanır. Mesela aç değilken yemek yediğinizde veya susamamışken su içtiğinizde dopamin salgılanmaz fakat tersi durumlarda salgılanır. Bunlar haricinde sevdiğimiz bir işi yaparken sevdiğimiz bir aktiviteyi yaparken de yine dopamin salgılarız. Dopamin aynı zamanda konsantrasyon sağlar. Bu yüzden bilgisayarda çok sevdiğimiz bir oyunu oynarken gözümüzü bile kırpmayı unuturuz veya sevdiğimiz bir spor aktivitesinde o an kendimizi çok yomamıza rağmen vücudun bu yorulmaya tepki olarak oluşturduğu ağrıları fark etmeyiz bile. Acısı aktiviteden bikaç saat sonra veya ertesi gün çıkar. İşte bunun sebebi dopamindir. Özetle mutlu olduğunu keyif aldığınız her aktivitede dopamin salgılarsınız. Dopamin normalde zararlı bir hormon değildir fakat "herşeyin fazlası zarar" sözü burada da geçerli.

Bunun haricinde bir de dopamin reseptörleri vardır. Dopamin reseptörleri salgılanan dopaminin algılanmasını sağlar. Eğer salgıladığınız dopamini, beyninizdeki dopamin reseptörleri algılayamazsa yaptığınız aktiviteden zevkalamazsınız. Bu kalın yazdığım yeri dikkatli okuyun lütfen dopamin döngüsünün temeli burada yatıyor.
Eğer uzun zamandır size keyif veren bir aktivite yapmadıysanız (futbol oynamak, oyun oynamak vs.) beyin vücutta az dopamin salgılandığını ve bunu mevcut reseptörlerin algılayamadığını düşünür. Bunun sonucunda reseptör üretir. Sayısal olarka örnek vereyim anlamanız daha kolay olsun. Örneğin 1 hafta evde kaldınız ve söylediğim gibi çok keyif aldığınız aktiviteler yapmadığınız için 10  birim dopamin üretmek varken 3 birim dopamin ürettiniz. Beyninizin de dopamine ihtiyacı var. Ama yeterince reseptörünüz yok. Bu durumda beyin üretilen 3 birim dopaminin  1 birimini reseptörlerle algılayabildi. Beyin üretilen  dopaminden maksimum ölçüde faydalanmak ve onu daha kolay algılayabilmek için reseptör üretiyor. Bu süreç devam ettiği sürece beyin de reseptör üretmeye devam ediyor. Bu sayede algılayabildiğiniz dopamin miktarı artıyor. Yani yaptığınız aktivitelerden daha fazla keyif alıyorsunuz. Su içmek bile size oyun oynamaktan, dizi izlemekten aldığınız keyfi verebilir hale geliyor. Özetle size keyif veren aktivitelerde bir denge gözetmeniz gerekiyor.

Uyuşturucu, sigara, nargile, ot, kısa zaman diliminde yoğun şekerli gıda tüketimi ve tabiki yazımızın da konusunu oluşturan porno. Bu saydıklarımın hepsi beyindeki dopamin miktarını çok kısa sürede çok fazla arttırır. Öyle ki bu aktiviteleri belli bir zamandır yapmadıysanız, yaptıktan sonra 1-2 saat kendinize gelemezsiniz beyniniz allak bullak olur. Bunu mutlaka hepiniz yaşamışsınızdır. Bunun sebebiyse beynin algılayamayacağı kadar çok dopamin üretmesidir. Bu durumda da az önceki durumun tersi olarak bu sefer de beyin varolan reseptörleri yok etmeye başlar. Gittikçe reseptör miktarınız azalır bunun sonucunda da hiçbir şeyden keyif almayan bir insana dönüşürsünüz. Şimdilik burada bırakıyorum yazının ikinci kısmında çeşitli makalelerle bu tezi destekleyeceğim. Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkürler.

1 yorum:

  1. Kısaca reseptörler ve dopamin arasında ters ilişki var.

    YanıtlaSil